Başbakan Yıldırım: ABD'de beklentilerimizi açık açık söyledik

Başbakan Binali Yıldırım AK Parti Grup toplantısında konuştu. Yıldırım, "ABD Başkan Yardımcısı Pence ile yaptığımız görüşmede FETÖ ve PYD ile ilgili beklentilerimizi açık açık söyledik. FETÖ elebaşının tutuklanarak Türkiye'ye iade edilmesini talep ettik. PKK'nın Suriye şubesi gibi çalışan YPG terer örgütü DEAŞ ile mücadelede elde ettiği silahları amcaları olan PKK'ya verdiğini söyledik." dedi.

Başbakan Yıldırım: ABD'de beklentilerimizi açık açık söyledik

Başbakan Yıldırım: ABD'de beklentilerimizi açık açık söyledik

Başbakan Binali Yıldırım AK Parti Grup toplantısında konuştu. Yıldırım, "ABD Başkan Yardımcısı Pence ile yaptığımız görüşmede FETÖ ve PYD ile ilgili beklentilerimizi açık açık söyledik. FETÖ elebaşının tutuklanarak Türkiye'ye iade edilmesini talep ettik. PKK'nın Suriye şubesi gibi çalışan YPG terer örgütü DEAŞ ile mücadelede elde ettiği silahları amcaları olan PKK'ya verdiğini söyledik." dedi.

14 Kasım 2017 Salı 13:06

Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:

Deprem bölgesine ilk ulaşan ekipler bizim ekiplerimiz olmuştur. Gereken her türlü desteği sağlamak üzere deprem bölgesine ekiplerimiz ulaşmıştır. Kış mevsiminin yaklaşması da dikkate alanırak 3 bin çadır, 3 bin ısıtıcı depremzedelere dağıtılmıştır. Bu vesileyle dost ve kardeş Irak ve İran halkının acılarını paylaşıyoruz. Ayrıca dün Antalya'da yoğun bir yağış ve fırtına meydana geldi. Ekiplerimiz hemen müdahale etti. Antalya halkına geçmiş olsun diyoruz. En büyük tesellimiz can kaybının olmaması.

ABD'DE BEKLENTİLERİMİZİ AÇIK AÇIK SÖYLEDİK

ABD Başkan Yardımcısı Pence ile yaptığımız görüşmede FETÖ ve PYD ile ilgili beklentilerimizi açık açık söyledik. FETÖ elebaşının tutuklanarak Türkiye'ye iade edilmesini talep ettik. PKK'nın Suriye şubesi gibi çalışan YPG terer örgütü DEAŞ ile mücadelede elde ettiği silahları amcaları olan PKK'ya verdiğini söyledik. PKK ile etkin mücadale için anlık istihbarat değişimi ve örgütün finansal kaynaklarının dondurulması beklentimizi ilettik. ABD ile ilişkilerimizi germek gibi bir niyetimiz yok. ABD ile vize krizinin ardında normale dönmesini ümit ediyoruz.

Suriye ve Irak'taki gelişmeler, Kuzey Irak'ta yapılan gayrimeşru referandum gibi konuları da değerlendirme fırsatı bulduk. Haklarında adli süreç devam eden ABD'de tutuklu bulunan vatandaşlarımızın durumunu da gündeme getirdik. Müttefikimiz olarak gördüğümüz Amerika ile olumlu gündem üzerinden yol almayı arzu ediyoruz. İlişkilerin normal seviyeye dönmesi beklentimizdir. Buradan Musevi toplum temsilcileri, finans kuruluşları, iş adamları ile yatırımcılar ve ekonomi çevreleri ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirdik. PKK'nın Suriye şubesi gibi çalışan YPG terer örgütü DEAŞ ile mücadelede elde ettiği silahları amcaları olan PKK'ya verdiğini söyledik. PKK ile etkin mücadale için anlık istihbarat değişimi ve örgütün finansal kaynaklarının dondurulması beklentimizi ilettik.

"ATATÜRKÇÜLÜK HİÇBİR SİYASİ KURUM YA DA KURULUŞUN TEKELİNDE DEĞİLDİR"

ABD ziyaretimiz sırasında 10 Kasım'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümü münasebetiyle bir anma toplantısı gerçekleştirdik. Burada şaşkınlıkla takip ettik ki, birileri tüm Türkiye'nin ortak değeri olan Atatürk'ü hala tekellerinde görmeye devam ediyor. Bazı medya çevreleri de toplumda bir ayrışmayı körüklemeye çalışıyor. Akıl almaz ifadeler var. AK Parti Anıtkabir'de, AK Partililer Anıtkabir'de. Bre ahmaklar, AK Parti kurulduğu günden beri Anıtkabir'e gidiyor, 10 Kasım törenlerine de katılıyor. AK Parti'nin hiç kimseye Atatürkçülüğünü kanıtlamaya ihtiyacı yoktur. Atatürk hiçbir siyasi kurum ya da kuruluşun tekelinde değildir. Atatürkçülük lafla olmaz.

Büyük eserleri milletin hizmetine sunarsan Türkiye'nin milli savunma sanayisini yerli ve milli hale getirirsen, tankını, topunu, tüfeğini, uçağını, İHA'sını, SİHA'sını üretirsen, dünyanın en büyük havalimanını yaparsan, Atatürkçülük budur. Türkiye için eser üretmektir. Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin ortak değeridir. Toplumu bu konu üzerinden ayrıştırmak Atatürkçülük değildir, vatanseverlik hiç değildir.

Irak'taki yaşadışı referandum sonrası neler olduğunu biliyorsunuz. Türkiye'nin uyarılarının ne kadar da önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmış, Kuzey Irak'ın oldubitti macerası görüşmüştür. Siyasi dalgalanmalar ve Suudi Arabistan özelinde gelişmeler de dikkat çekicidir. Gelişmelerin yeni bir siyasi krize yol açmamasını, bütün tarafların bu yönde tutum sergilemelerini, bölgemizde yeni bir sorun alanı olmamasını ümit ediyoruz. Arzumuz ve gayretimiz, bölgemizde, Körfez ülkeleri arasında huzurun, barışın sürekli olmasıdır.

Yanıbaşımızda 15. yılına giren Irak, 7. yılına giren Suriye meselesinde de etkin çaba gösteriyoruz. Dün Cumhurbaşkanımız, sayın Putin ile bir araya geldi. İkili ve bölgesel konular ele alındı. Burada Astana sürecinden Cenevre sürecine geçiş ve buradaki kalıcı barış süreci, Suriye'deki toprak bütünlüğü konularında kapsamlı görüşmeler yapıldı. Amacımız ve hedefimiz bölgede acıların son bulması ve milyonlarca göçmenin tekrar yurtlarına dönmeleridir.

Kuzey Kıbrıs'ta erken seçim kararı alındı. Buradan bu kararın Kuzey Kıbrıs ve orada yaşayan kardeşlerimiz için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

RAKKA'DA DEAŞ'LILARIN SERBEST BIRAKILMASI

Rakka'da DEAŞ'lıları temizlemek yerine Rakka'daki DEAŞ'lıları silahları ile birlikte çıkmaları için destek olmuşlar. 50 tırın da 10 tanesi her türlü ağır silahlarla yüklü vaziyette, konvoy oluşturarak Rakka'nın kuzeyinden DEAŞ terör örgütü üyelerini çıkarmışlar. Biz ne dedik Amerika'ya, bir terör örgütü ile başka bir terör örgütünü yok etmek için mücadele devletlerin yapacağı bir iş değildir. Oradan çıkan silahları ile serbest bırakılan DEAŞ mensupları, başta Türkiye olmak üzere, Avrupa, Amerika, dünyanın her tarafından kim bilir yeni, masum insanların katline sebep olacaklar. Bunların çarpışmadan anladıkları, bela benim başımdan gitsin de nereye giderse gitsin. Terör örgütlerine karşı devletlerin işbirliği önemlidir.

DEAŞ'lılar silahları ile gittiler, YPG, PKK yerleşti. Bu mu akıllı politikanız. Bu mu stratejik işbirliği. Türkiye bir kez daha haklı çıktı. Bizim amacımız haklı çıkmak değil, bölgeyi bu terör belasından kurtarmak. Ne zaman DEAŞ teröristleri gelecek ve eylem yapacak. Şimdi orada kıstırdığınız terör örgütlerini bıraktınız, tek tek bulup dünyanın değişik yerlerinde etkisiz hale getireceğiz. Bütün bunların bedelini bölgedeki insanlar ödüyor. Türkiye ödüyor. Türkiye'nin Suriye'ye 911 kilometre sınırı var.

TÜRKİYE EKONOMİSİ GÜÇLÜDÜR

Darbe girişiminden sonra değerlendirme kuruluşları, sözleşmiş gibi Türkiye'nin notunu düşürdüler. Türkiye ekonomisi güçlüdür. İş alemimiz, 80 milyon vatandaşımız rahat olsun. Şimdi 2018 kaos, ekonomik kriz senaryosunu devreye sokmaya çalışıyorlar. Nasıl 2017'de oyunu bozduk, büyüme rekoru kırdıysak, 2018 için de tedbirleri alıyoruz, büyümeye devam edeceğiz. Hedefimiz 2018'de enflasyon ile mücadele.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner374

banner367

banner366

banner360

banner326