Sevmek başlı başına bir sanattır ve iyi icra edilmediği takdirde her zaman detone olursunuz, hem kulakları tırmalar hem yüreği burkarsınız, hiç durduk yere gözleri ağlatır bir de günaha girersiniz. Sevgiyi taşıyacak sağlam bir yüreğiniz yoksa eğer hiç bu yükün altına girmeyeceksiniz. Hem size hem de taşıdığınız yüke yazıktır, yükün sahibini de hiç yoktan helak edersiniz, bunun vebalini iki cihanda da ödeyemezsiniz.
İki gözünüz var iki kere bakacaksınız, iki kulağınız var iki kere duyacaksınız, burnunuzun iki deliği var iki kere koklayacaksınız, ama bir ağzınız ve bir kalbiniz var, bir kere sevecek bir kere seviyorum diyeceksiniz. Bir kere birine seviyorum dediniz mi asla bu kelimeyi başkasının üzerine giydirmeyeceksiniz. Çünkü o kutsal kelime sadece birinin üzerinde şık durur, başkasına ya bol gelir ya dar gelir ,asla üzerine oturmaz, yakışmaz. Sevmek kişiye özeldir, hakkına girmemelisiniz, kul hakkını asla affettiremezsiniz.
Sevmek , mert, delikanlı, asil yüreklerin işidir. Delikanlılıktır, efeliktir sevmek. Sevmek efendiliktir. Sevdin mi her şeyi onda güzel göreceksin. Onun gözlerini sevecek,onun kaşını,kirpiğini beğenecek,onun elini tutacak,onun boyuna posuna hayran olacaksın.Yok öyle birini seviyorum diğerinden hoşlanıyorum,ötekinden zevk alıyorum deyip yavşamak.Sevdin mi yavşaklık etmeyeceksin.Aşkını kutsal mabedin sayacak asla ihanet etmeyeceksin.Her ne şekilde olursa olsun aldatmayacaksın.Başkasının sohbetini de sevmeyeceksin mesela.Sadece sevdiğinin sohbetini sevecek,onunla hasbihal edeceksin.
Gözlerin bile başkasına kaymayacak,dilinin en güzel kelimesi sevdiğinin ismi olacak.En duygusal şiirler sadece onun gözbebeklerine okunacak.Bütün şarkılarda ona çıkan bir yol bulacaksın mesela.En hoyrat türküleri bile ona okuyacak,bütün notaları sevgiye dönüştüreceksin.
Sevmek,onunla herşeyi sevmektir.Hiç sevmediğin yemeği sırf o yaptı diye büyük bir iştahla yemektir mesela.Onun yıkayıp hazırladığı her kıyafeti büyük bir zevkle giyinmektir.Sende görmek istediği herşeyi o görsün diye seve seve yapmaktır.Bunu yaparken de zevk almaktır. Mutluluğu onun gözlerinde okumak için gözlerini gözbebeklerinden ayırmamaktır. Gözlerinin ışıltısını gördüğün anda başını edebinden yere eğmektir sevmek. Sevmek zaten edeptir, edepsizlik etmeyeceksin, kirpiklerini sadece mutluluktan ıslatacaksın. Olur da bir gün ağlarsa en şefkatli halinde yanağına öpücük kondurup ellerinle yanaklarındaki yaşı silmektir sevmek.
Sevmek adam işidir. Adamlık nedir bilirsen seveceksin. Bu arada severken karşılık beklemek gibi bir ibnelik te etmeyeceksin. Karşılıksız seveceksin, menfaatsiz, çıkarsız, sadece seveceksin.
Yok bu kadarı da fazla diyorsan, benim buna gücüm yemez diyorsan hiç bu işe bulaşmayacaksın arkadaş...
İbrahim Aygün’ün Köşe Yazısı
