Kahramanmaraş’ta, bir inşaat firmasının tarihi 1500’lü yıllara dayanan, Seyyid Mazlum Vakfiyesini konuta dönüştürmesine vatandaşlar isyan etti.
Kahramanmaraş’ın Dulkaidroğlu İlçesi 2015 yılında başlanılan kentsel dönüşüm projesi kapsamında bulunan Seyyid Mazlum Vakfiye’sine ait Gebeloğlu Cami ve Tekkesi, Alp İnşaat tarafından konut yapılmak üzere inşaat çalışmasına başlanıldığında caminin tarihi dokusu ortaya çıktı. Seyyid Mazlum Vakfiyesi’ne ait Gebeloğlu Cami ve Tekkesi olarak Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar ibadet amaçlı kullanıldığı iddia edilen ve tapu kayıtlarında o tarihe kadar Evkaflar adına kayıtlı olan mekanın 1939 yılında bir şahsa satıldığını, yaklaşık 75 yıl konut olarak kullanılıp daha sonra terkedilip viraneye dönüştüğü iddia edildi. Kentsel dönüşüm kapsamında inşaat alanına açılan caminin sütun ve duvarlarında Osmanlıca yazıların olduğu, mihrabının kapı olarak kullanıldığı mekanın yeniden cami statüsüne kavuşturulmasını isteyen vatandaşlar, yetkililerden yardım istediler.
SATILAN CAMİNİN YENİDEN CAMİ HÜVİYETİNE KAZANDIRILMASINI İSTİYORLAR
1517 Yılında Gebeloğlu ailesi tarafından Seyyid Mazlum Vakfiyesi’ne cami yapılmak şartıyla bağışlanan mekanın, dedeleri tarafından sadece cami amaçlı bağışlandığını söyleyen ve yıllarca cami olarak kullanıldığını ifade eden Gebeloğlu’nun torunları, caminin yeniden eski statüsüne kavuşmasını talep ettiler.
Seyyid Mazlum Vakfiyesi’ne arsayı bağışlayan Gebeloğlu’nun torunlarından Mustafa Kebeli “Bizim asıl maksadımız, arzumuz, isteğimiz bu atalarımızın torunları olarak caminin aslına rücu etmesini istiyoruz. Bizim derdimiz üzüm yemek; kimseye sıkıntı vermek ya da bir şekilde zorda koymak değil. Amacımız, madem ki burası camiymiş, tekke zaviyeymiş, bu insanlara hizmet vermiş, tekrar aynı şekilde hizmet vermesini arzu ediyoruz.” Dedi.
Kahramanmaraş İl AFAD Müdürlüğü AFAD Kontrol Şube Müdürü Mustafa Kebeli: “Biz atalarımızın geçmişi olan burada, rivayete göre 1517’den bu tarafa burası Seyyid Mazlum Vakfiyesi Tekkesi, Zaviyesi ve Camisi olarak kullanılmış olan bir alan üzerindeyiz. Ama maalesef 1938’de Evkaflar adına 12 Şubat Tapuda kayıtlı olmasına rağmen 1939’da ne yazık ki satılmış o dönemde. Bu satılmanın sonucu buralar tabi özelleştirilmiş, şahıslar devreye girmiş, işerin boyutu değişmiş. Ama bugün gördüğünüz gibi en azından bu kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkılmakta olan alan siz de görüyorsunuz ki açığa çıktı. Üstlerine birkaç kat sıva vurulmak suretiyle, işte bölerek oda yapıp ev olarak kullanılmış. Biz buranın asıl maksadımız, arzumuz, isteğimiz bu atalarımızın torunları olarak aslına rücu etmesini istiyoruz. Bizim derdimiz üzüm yemek; kimseye sıkıntı vermek ya da bir şekilde zorda koymak değil. Amacımız, madem ki burası camiymiş, tekke zaviyeymiş, bu insanlara hizmet vermiş, tekrar aynı şekilde hizmet vermesini arzu ediyoruz. İnşallah buna ilgili makamlar da cevap verir, ilgilenir, gereğini yaparlar.”
Said Kebeli: “Hemen caminin 3 metre ilerisindeki ev bizim evimiz. Biz burada büyüdük. Şimdi eskiden beri bildiğimiz burasının Seyyid Mazlum Vakfiyesi ile 1500’lü yıllarda başladığı, Cumhuriyetin ortasına kadar geldiği ancak 1939 senesinde Maraş’ta birçok camilerin satıldığı gibi bura da Evkaf idaresince camiyken şahsa satıldığı ve 80 seneden beri de buranın ev olarak kullanıldığı, şuanda etrafının yıkılmasıyla caminin ortaya çıktığı, hem mimari yönünden cami olduğu, şuanda mahallemizde yaşayan, burada camiyken namaz kılan yaşlı canlı şahitlerimiz var. Hem de elimizdeki beratlar var. Ve şuandaki tapu kayıtlarına göre buranın adası, paftası belli. Yani burası her bakımdan cami olduğu. Bizim temennimiz burası 80 önce devlet tarafından satılmış iken 80 sene sonra buranın cami olarak tekrar ibadete açılması. Yoksa hiçbir zaman bir mülkiyet davamız veya birine bir zarar verme niyetimiz yok. Mahallemizde de bir cami kazandırılırsa seviniriz.”
Kamil Kebeli: “Buranın bakıldığı zaman cami ve daha önceleri de zaviye olarak kullanıldığı, atalarımızın dedelerimizin yıllarca burada hizmet ettiği; hem imarethane, aş evi, buralarda faaliyetlerinin devam ettiği herkes tarafından bilinmektedir. O bakımdan buranın bir an önce aslına uygun bir şekilde restore edilmesi. Bir cami olarak, bu çevrede cami de pek yok zaten, o bakımdan bulunması daha iyi olur kanaatindeyiz.” dedi
