Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Engelli Vatandaşların ve Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni'nde konuştu. Erdoğan konuşmasında Suriye'de terör örgütlerine karşı verilen mücadeledeki kararlılık vurgusunu bir kez daha yineledi. İşte Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları;
Türkiye bölgesinde ve dünyada hep hakkın ve haklının peşinde giderek başarıya ulaşıyor. Suriye'deki Arapların güvenliği ve huzurunu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Kürtlerin sorununu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Şu anda biz Suriye'de niye varız? Oradaki Arap kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için, Kürt kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için, yoksa terör örgütlerinin değil. Suriye'de mesele özgürlük meselesidir, Suriye'nin toprak bütünlüğü meselesidir. Suriye'de bir tarafta rejimiyle DEAŞ'ıyla, PKK/PYD'siyle zalimler diğer tarafta adaletiyle Türkiye var. Denklem bu kadar basittir. Suriye Araplarını DEAŞ'ın eline bırakmadığımız gibi Suriye Kürtlerini de PKK/ PYD'nin zulmüne terk etmeyeceğiz. Türkmenler zaten öz kardeşlerimiz, elbette onların güvenliği ve huzuru bizim meselemizdir. Bugüne kadar 300 bine yakın Suriyeli evlerine döndü. Bu insanlar sadece Türkiye'nin güvenli hale getirdiği bölgelere gitti. Sincar aynı şekilde orası da güvenli hale gelecek orası için de gerekli işlemler yapılıyor. Zalimi başarılı kılan kendi gücü değil karşısındakinin zaaflarıdır. Kendi aramızda birliğimizi beraberliğimizi inşallah güçlü tutacağız ki mazlumlar da arkamızdan gelsin.
DURUŞUMUZ MİLYONLARA UMUT'
Türkiye'nin 16 yıldaki başarı hikayesi, sadece milletimizin kazanım hanesine yazılmakla kalmamış, aynı zamanda bölgede ve dünyada milyonlar için bir umut, ışık olmuştur. Zalimlerin pençesi altında inleyen mazlumlar, Türkiye'nin dik duruşuna bakarak diriliş heyecanına kapılmışlardır. Özgürlük kavgası veren nice toplumlar, Türkiye'nin yedi düvele karşı yürüttüğü mücadeleden aldıkları feyizle cesaretlerini katlamışlardır. Dünya 5'ten büyüktür itirazımız kendini çaresiz hisseden ülkelere özgüven aşılamıştır.
İLK defa devlet korumasındaki gençlerimiz, öğretmenlik, doktorluk, hemşirelik gibi görevlere atanıyor. Engellerin evlatlarımızın zihinlerinde veya uzuvlarında değil, onları eksik olarak gören kalplerde olduğunu düşünüyoruz. Sahipsiz kalan her çocuğun annesi de babası devlettir. Bizim kültürümüzde devletin babalığına dair de analığına dair de çok güçlü vurgular var. Devlet baba gücü ve kuvvetiyle, devlet ana da merhametiyle vatandaşını sorar, kollar, yaşatır. Yetimine, mazlumuna sahip çıkmayan, vatandaşını güven ve huzur içinde tutmayan, çalışması, üretmesi için imkan sağlamayan devlet bizim nazarımızda devlet değildir. Bu ülkede tek bir sahipsiz vatandaşımızı, muhtaç insanımızı bırakmayana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Özellikle engelli, çocuk, yaşlı ve kadın gibi dezavantajlı kesimlere tüm imkanımızla sahip çıkıyoruz.
Birbirimizle uğraşmayı bırakacağız ve birbirimizi Allah için seveceğiz. Biz sahip olduğumuz nimetlerin kıymetlerini bilemez ve nankörlük edersek akıbetimiz eninde sonunda böyle olur. Birliğimize beraberliğimize ve kardeşliğimize sahip çıkarsak dünyanın en güçlü ordularını da toplayıp getirseler bizim karşımızda duramaz. Gelin bir olalım, iri olalım, diri olalım, hep birlikte kardeş olalım. Böylece hep birlikte zalimlerin üstesinden gelelim. Biz kendi aramızda birliğimiz ve kardeşliğimizi güçlü tutacağız. Bunun için siyasi hayatımız boyunca hep milletin tercihlerini yani demokrasiyi önde tuttuk. Siyaseti milletin hakimi değil hadimi olmak için yaptık. Üstlendiğimiz tüm görevleri bu anlayışla yürüttük yürütüyoruz. İslam dünyasına baktığımızda acıların gerisinde hep kendi yanlışlıkları vardır. Dünyayı inim inim inleten zalimler güçlerini bu manzaradan alıyor. Bugün Suriye'de yaşanan acıların sebebi Suriye halkının paramparça edilmiş olmasıdır.
Bugünkü atamalarla toplam 5 bin 778 kardeşimiz yeni bir hayata başlamış oluyor. Geçmişte sıkıntıya neden olan engelli raporlarındaki sorunları çözdük. 23 bin engelli bireye yatılı bakım hizmeti sunuluyor. Toplam 143 bin evladımızın devlet korumasında büyümesini eğitim öğretim görmesini sağlıyoruz.
Tören Çankırı Okul Destek Projesi kapsamında İstiklal Marşı'nın işaret diliyle seslendirilmesiyle başladı. Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Mehteran Takımı gösteri yaptı. Devlet korumasından yararlanmış müzik öğretmeni Ayşe Atam ve gitarist Muhammet Özcan, "Beraber ıslandık yağan yağmurda" şarkısını seslendirdi. Erdoğan, "Utanmadan sıkılmadan engelli diyorlar. Ne engellisi be, sağlamı yapabilir mi bunu? Mesele ruh, ruh. Teşekkür ediyorum" dedi.
