Kayseri'nin merkez köylerinden Buğdaylı'da kurulu Can Suyu Tıbbi Sülük firması adına sülük üretim çiftliği kuran Ahmet Ekren, Türkiye'nin Tarım ve Gıda Hayvancılık Bakanlığı'ndan ruhsatlı ilk üreticisi olarak dünyaya sülük ihracatı yapıyor.
Türkiye’deki ilk ve tek tıbbi sülük merkezi kurucusu Ahmet Ekren: “Biz uzun zamandır sektörün içinde farklı alanlarda çalışmalar yapmaktayız. Sülük yıllardır kadim çağlara dayanan bir tedavi sistemidir. Bunun Türkiye içinde mihenk noktası olan Kayseri’de bunu gerçekleştirdik. Piyasada arz talep dengesinin yoğun olduğu, tıp da Rusya da Amerika da Uzakdoğu’da Avrupa da çok yaygın olduğu, Türkiye’de de çok uzun zamandır bilinmesine rağmen üstünün kapatıldığı, batı tıbbına ağırlık verildiği bir dönemden geçtik. Bizde bunda ki güzelliği fark ettik. Bizde bu işte hem iyi bir ticari potansiyel olduğu, hem tıbbın biraz daha kanalize olursa dışa bağımlılığın azalacağını hem halk sağlığına önemli katkı yapacağını düşündüğümüz için 2014 yılında Tarım Bakanlığının onayı ile Türkiye’de ki ilk ve tek Tıbbi Sülük üretim tesisiniz kurduk. “ diyerek bu sürece nasıl başladıklarını anlattı.
“TÜRKİYE’NİN SAĞLIK GİDERLERİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALIR”
Sağlık Bakanlığının sülük tedavisine önem vermesi durumunda ülkenin sağlık giderlerinin önemli ölçüde azalacağını aktaran Ekren; “Sağlık Bakanlığının literatüründe hekimlere bunun tedavisi ile ilgili eğitimler verilmekte. Sülük hiçbir yan etkisi olmayan, birçok ilacın enzimin birleşimini addeden, 113 taneye yakın biyoaktif madde içeren aklınıza gelen tüm rahatsızlıklara yardımcı olan, İngilizlerin canlı eczane dediği, Cenabı Allah tarafından insanlara ilaç olarak gönderilen bir varlık. Sülük yaptıran insan, kışın nezle, grip bile olmaz. Sağlık Bakanlığının bu konuda çalışmalar yapması halinde sağlık giderlerinin yüzde 30, yüzde 50 azalacağına inanıyoruz. Bu konuda çok iddialıyız. Biz toplum olarak hastalandıktan sonra tedaviye geçiyoruz. Koruyucu tedavi de çok gelişmiş değiliz. Sülük bizde koruyucu hekimlik yapıyor. Yani sülükle hasta olmadan korunabilirsek bu giderler ilaç giderler giderilmiş olur.” diye konuştu.
“SÜLÜK TEDAVİSİ YÖNETMELİĞE GİRDİ”
Sülük tedavisinin kamu ve üniversite hastaneleri yönetmeliğine girdiğini anımsatan Ahmet Ekren,
“Şuan Türkiye de tüm eğitim araştırma kamu hastanelerinde tamamında yönetmelik var. Yine aynı şekilde birçok seçkin üniversitede, birçok özel hastanelerde, bir çok bu işte eğitim alıp sertifikalı hekim arkadaşın özel kliniklerinde sülük tedavisi uygulanmakta. Türkiye genelinde her tarafta var olan bir sistem. Ve her gün bilinirliğin artması hasta memnuniyetin ortaya çıkması ile sektörün gelişmesini sağlıyor. Bugün X hastalığı için ithal ilaçlarla karşılaştırıldığında çok daha uygun maliyetlerle üretilen tamamen milli olan sistem. Şimdi bir X hastalığı için kullanılan bir ilaçta yan etkileri oluşurken sülükte bu neredeyse yok alanında. Bunda önemli olan bu işe başlamak. Ve en üst kademede devlette onaylandı başlandı. Ve bunun bir üstü yok. Devlette başlandıktan sonra illa ki ilerleyecek gelişecektir. Bizim korkumuz bu işe başlanmamasıydı. Çok şükür de devlet büyüklerimiz gerekli ilgiyi gösterdi. Bundan sonra her türlü ilerleyiş olacaktır.” şeklinde konuştu.
Sülük üretimine dair bilgilerde paylaşan Ahmet Ekren şunları kaydetti;
“Tıbbi sülük normalde sülüğün cinsidir. Biz kaynağını doğadan almak kaydı ile 4 yıllık bir geçmişte tıbba uygun şekilde üretimini devamını sağlıyoruz. Biz yokken avcılık dediğimiz yöntemle göllerden, çayırlardan, bataklıklardan toplama yöntemi ile elde edilen sülüklerle bu tedavi halk arasında yapılmaya çalışıyordu. Ve bu halen devam ediyor. Tarım bakanlığı literatüründe de avcılık yöntemi var. Bizi bundan ayıran şey şu biz doğanın taklidini yaparak sülük üretiyoruz ama bunu dışarıdan izole şekilde yapıyoruz. Hayvan sadece kendi cinsi ile muhatap oluyor. Hiçbir dış etkene maruz kalmıyor, büyük baş sürücü ile bir balıkçı ile bir başka fauna ile muhatap olmuyor. Hayvan fıtratı gereği böyle bir canlı ile muhatap olunca içinde ki biyoaktiflerini boşaltır bu da verimliliğini azaltır. Ayrıca kanla gelebilecek virüslerin uygulandığı kişiye bulaşmasını ihtimali var. Bizim bu olayları ekarte ederek tamamen dış ortamdan uzak Sterilizesi mümkün. Sterilizasyonunu yaptığımız için bu ihtimalleri ortadan kaldırıyoruz. Sağlık Bakanlığımızda, Tarım Bakanlığımızda bu konuda Avrupa standartlarının üstünden bir literatürü var. Bu literatür 3.şahısları koruyan bir sistemde. Bunların devamında sadece halkın bilinçlenmesi ile silsile halinde çoğalacak bir sistem. Bu konuda bizim gibi üreticilerin artması sağlık alanında büyük bir gelişim sağlayacaktır. Bizde her türlü destek vermeye açığız. Çiftliğimiz herkese açık herkesi bekleriz. Halk olarak da böyle bir mucizevi bir varlıkla araştırıp deneyip kendileri ile ilgili sorunlara bir çözüm olmasını ciddi anlamda bu ürünleri kullanılmasını tavsiye ederiz. Zaten Sağlık Bakanlığının literatüründe de bu var. Hekimin uygulama yapması için menşei belgesi olan bir ürünü kullanmak zorunda.”
“BU KONUDA ÇALIŞMA YAPAN DOKTORLARIMIZIN SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”
“3, 5 yıl öncesine gittiğimizde bu konuda bir şeyler yapmak isteyen doktorlarımız çok azdı. Çünkü yapmak isteyenler bu konuda gerek yasa gerek bilinç olmaması üzerine birçok sorun yaşayıp maddi beklentilerini karşılayamayıp hatta tacize uğruyorlardı. Ama şu an Bakanlığın yasası ile belli bir zümre belli bir süreçte, yeni belge, yeni sertifikalar alarak üniversitelerde ki belli bölümlerde eğitim araştırma hastanelerinin belli bölümlerde verilen eğitimlerle bu kitle artıyor. Bu sistem de Almanya’da 300 üzerinde klinik var. Amerika da çok hızlı ilerliyor ve bu çok maliyetli oralarda ama bizde Sağlık Bakanlığının 50 lira katkı payı ile bu tedaviden yararlanılabilmekte. Türkiye bu konuda mihenk konumunda pazarın büyük bir bölümü Türkiye üzerinden sağlanıyor. Amerika da sülük Türk menşeili kaçak yollarla çıkarılıp orada büyük maliyetlerle satılan sülükler. Şu an Sağlık Bakanlığı yaptığı iyileştirmelerle bizi bir pazar haline getirip kaçak yollarla değil de yasal yollarla vergi geliri sağlanarak ihracatı yapılacak hale geldi. Şu an biz normal sistemde yurt dışı çalışmalarımız çok fazla yurt içinden kalan tümünü ihraç ediyoruz. Ağırlığımız iç piyasa da olsa da yurt dışı çalışmalarımızla ihracatı artıracağımıza inanıyoruz.”
“YARDIMA HAZIRIZ”
“Biz Can Suyu Tıbbi Sülük Tesisi olarak müteşebbislere her türlü teknik destek, kurulum hizmeti, proje hizmeti veriyoruz. Ayrıca bu konuda düşünen arkadaşlara her türlü bilinçlenme alanında detaylar konusunda yardım ederiz. Biz bu işle ilgilenen tüm arkadaşlara derinlemesine araştırma yapıp süreci doğru hesaplayıp doğru bütçeyi hesaplayıp yan iş değil de ana iş olarak girip sabır göstererek bu işte başarılı olabileceğini uzun süreçli bir iş olduğunu söyleyebiliriz. Yardımcı olabileceğimiz herkese kapımız açık. Çünkü biz halka hizmeti hakka hizmet olarak görüyoruz.” (Muttalip Akkuş)
