Yazılı açıklama yaparak tepkisini bildiren Özkan; “Size Maraş’tan ekmek çıkmaz. Bu terörist seviciliğini bırakın. Türk Milliyetçileri bu olaylar yüzünden çok büyük gadre uğramışlardır. Onların hak ve hukukunu partimiz dışında kimse de savunmamıştır. Biz acılarımızı yüreğimizin derinliklerinde yaşıyoruz.” dedi.   

Özkan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran’ın, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’ye ve Kahramanmaraş’ımıza yönelik son derece seviyesiz ve çirkin sözlerini kendisine iade ediyorum. Eski defterleri karıştıran müflis tüccar tiplerini muhatap almayı kendimize zül addederiz. Ancak söz konusu olan Türk Milleti, Kahraman Kentimiz ve saygın, onurlu, şerefli bir devlet adamı olan Sayın Genel Başkanımız olunca bir müfterinin iftiralarına sessiz kalmayı alçaklık saydığımızdan cevap vermek farz oldu.

Sayın Cankurturan "Bahçeli’ye söylemek lazım, terörist arıyorsa Maraş ve Çorum’da çocukları, kadınları baltayla kesenlere baksınlar" demiş. Meşhur psikoloji profesörü (JUNG) "Başkalarının karanlıkları ile ilgilenmenin en iyi yolu kendi karanlığını bilmektir" der. Sayın Cankurtaran kendi partisinin kirli dehlizlerinde yaptığı gezintiden bunalmış olacak ki buradan başkalarına bir çamur atabilir miyim yoluna sapmış. 

Sayın Cankurtaran, yürüdüğünüz bataklıktan üzerinize sıçrayan çamurları lütfen bize atmayınız. Siz aynı zamanda bir siyaset bilimcisiniz. Belki bilmiyorsunuz veya şark kurnazlığıyla bilmezden geliyorsunuz. Her iki durumda da size hatırlatıyorum: Maraş olaylarının olduğu tarihte Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak Cumhuriyet Halk Partisi görev yapıyordu. Maraş olayları nasıl oldu, neden oldu bunu sizin çok iyi bilmeniz lazım. Bilmiyorsanız da sanırım daha hayattadır devrin İçişleri Bakanı Sayın Hasan Fehmi Güneş’e bir zahmet sorun. Milletin mukaddeslerine hakaret eden terörize olmuş bir çapulcu sürüsünün masum insanları kendilerine sütre ederek bir mağduriyet yaratmak ve bu mağduriyetten de nemalanma oyunlarına lütfen gelmeyin.

Türk Milliyetçileri devlet, millet, bayrak ve vatan düşmanlarına karşı her zaman her yerde canlarını siper ederek mücadele etmişlerdir. Bu mücadele ebediyen devam edecektir. Biz olaylarda zarar gören insanların acılarını anlıyoruz. Onlar bizim kardeşimiz, komşumuz, birlikte yaşadığımız insanlardı. Tuzağa düşürülen, hain emellere alet edilen kendi halinde alevi vatandaşlarımızın acısı üzerinden nemalanmaktan artık vaz geçin. 

Deniz Gezmiş bir suçludur, teröristtir. Biz dün de, bugün de, yarın da aynı fikirdeyiz. Bunu yüksek sesle haykırıyoruz. Bir teröristi şerefli bir devlet adamı ile karşılaştırmak siyasi ahlaktan öde insanlıkla bağdaşmayan bir tutumdur. 

Sayın Cankurtaran… Size MARAŞ’tan ekmek çıkmaz. Bu terörist seviciliğini bırakın. Türk Milliyetçileri bu olaylar yüzünden çok büyük gadre uğramışlardır. Onların hak ve hukukunu Partimiz dışında kimse de savunmamıştır. Biz acılarımızı yüreğimizin derinliklerinde yaşıyoruz. Kabuk bağlamış acılarımızdan terörist seviciliği devşirmeyi ancak bir CHP’li siyasetçi yapabilirdi. Onu da sayın Cankurtaran yapmış. Kendisini şiddetle kınıyor ve hakaret sözlerini aynısıyla kendisine iade ediyorum.

Kahramanmaraş, KAHRAMAN bir şehirdir. Milletine, devletine, bayrağına, mukaddeslerine sonsuz derecede saygılı olan insanların yaşadığı bir şehirdir. Kahramanmaraşlı mukaddesine uzanan eli geçmişte kırmıştır, bugün de olsa aynısını yapacaktır.”