İlçeye bağlı Cumhuriyet Mahallesi, Bedir Sokak’ta kiraladıkları evde hayatlarını sürdüren aile’nin hayatı, çayhane işleten baba Mustafa Bozdoğan’ın kanser hastalığına yakalanmasıyla bir anda değişmiş. Daha önce kendi yağında kavrulan ailenin düzeni, aile reysinin ameliyat olup, yatalak hale gelmesiyle bir anda bozulmuş.
Ailenin ihtiyaçlarını ise kanser hastası Mustafa Bozdoğan’ın 70 yaşındaki babası karşılamaya çalışıyor. Oğlunun geçim yükünü sırtlanan fedakar baba, ilerlemiş yaşına rağmen torunların aç kalmaması için inşaatlarda amelelik yapıyor.
6 aylık su faturası biriken Bozdoğan ailesinin tek gelir kapsı ise devletin 3 ayda bir verdiği mağdur maaşı. Aile, aldığı bin TL ile de 3 ayda bir evin kirasına veriyor.
“SURİYELİLER KADAR DEĞERİMİZ YOK MU?”
‘Suriyeliler kadar değerimiz yok mu?’ Diye sitem eden Bozdoğan, Suriyeli 5 çocuklu bir aileye devletin aylık 750 TL yardımda bulunduğunu, kendine ise 3 ayda bir bin TL’lik bir yardımın layık görüldüğünden yakınıyor.
Yaşadığı dramı anlatan Mustafa Bozdoğan, 70 yaşındaki babasının eline bakmanın kendini kahrettiğini söylüyor
3 ay önce kolon kanseri teşhisiyle ameliyat olduğunu ve hayatının bir anda alt üst olduğunu söyleyen Bozdoğan, “Daha önce çay ocağı işletmecisiydim. Kolon kanseriyim. Ameliyat oldum kalın bağırsağım dışarı alındı. 3 aydan beri yatıyorum. Geçimimiz sağdan, soldan gelen yardımlarla sağlıyoruz. Devlet 3 ayda bir bin TL mağdur maaşı veriyor. Oturduğumuz ev kira, onu da evin kirasına veriyoruz. Bize yiyecek içecek için bir şey kalmıyor.” dedi.
“BABAM BENİM İÇİN AMELELİK YAPIYOR”
Babasının kendisi için inşatlarda çalıştığını anlatan talihsiz adam; “Çevredeki eş dost, anne-babamız destek oluyor. Zaten onların desteği de olmasa aç kalacağız. Babam 70 yaşında, benim için inşaata gidip amelelik yapıyor. Her şeyimize o yetişmeye çalışıyor. Bu durum beni kahrediyor.” diye konuştu.
RAPOR YARISINI KARŞILIYOR
Ameliyat sonrası takılan torbayla yaşamını sürdürdüğünü aktaran Bozdoğan, torbayı takmak için gerekli adaptörün ve kullandığı bezin yarısının devlet tarafından karşılandığını ifade etti.
Geçim derdine ek olarak birde sağlık giderlerinin yük olduğundan yakınan Bozdoğan; “Bağırsağımda takılı torba için her gün adaptör alıyorum. Bu olmazsa torbayı kullanamıyorum. Rapor var ama ayda 14 adet ile sınırlı. Benim günlük değiştirmem gerektiği için ayda 30 adet gerekiyor. Sadece bu adaptörün aylık gideri 150 lira. Ayrıca ameliyattan sonra bez kullanıyorum. Bu bezinde yarısı karşılanıyor. Beze de ayda 250 lira veriyoruz.” diyerek bu giderlerin tamamının devlet tarafından karşılanması talebinde bulundu.
“ODUNUN BABA, KÖMÜRÜ HAYRISEVERLER KARŞILADI”
Kışın yakacak sorunun, hayır sahibi birinin yardımıyla çözdüğünü dile getiren Bozdoğan, “Belediyeden kömür istedik, vermediler, 35 yaş altına veremediklerini söylediler. Bir hayır sahibi almış, getirdi. Odunumuzu babam aldı. 5 çocuğumuzdan 3’ü okuyor. Biri ana sınıfına diğer 2’si 7’nci sınıfa gidiyor. Durumumuz olmadığı için Türkoğlu Yatlı Bölge İlköğretim Okulunda okuyorlar.” şeklinde konuştu.
SOSYALGÜVENLİK KURUMU KABUL ETMEMİŞ
Sosyal Güvenlik Kurumuna bakım yardımı için başvuruda bulunduklarını ancak sonuç alamadıklarını kaydeden Bozdoğan şöyle konuştu; “Sosyal güvenlik kurumunun, bakım maaşı için yüzde 65 kriteri var. Fakat elimdeki yüzde 90 iş görmezlik raporuna rağmen bize hayır diyor. Şuan ben kendi tuvaletimi kendim yaptığım için beni ‘ağır özürlü’ saymıyorlar. Ben tuvalete gidemiyorum, torbaya yapıyorum. İlla ölmemiz mi gerekli? Ağır özürlü sayılabilmemiz için.”
“DEVLETİMİZ BİZE SAHİP ÇIKSIN”
Devletin ailesine sahip çıkmasını isteyen Bozdoğan; “Devletimizin bize sahip çıkmasını bekliyoruz. Ben sayın valimiz Vahdettin Özkan’dan, Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç’tan, milletvekillerimizden benim derdime derman olmalarını Allah rızası için istiyorum. Benim için yapmıyorlarsa bile en azından şu sabilerin hatırına bize kulak versinler. Şuanda Suriyeli 5 çocuklu bir aileye devletimiz ayda 750 TL para veriyor. Biz onlar kadar değerimiz yok mu? Yada Suriyeli mi olmamız gerekiyor? Ben yetkililerden aileme kucak açmalarını istiyorum. Peygamber Efendimiz ‘Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir’ diyor. Bu sözün üzerine başka söze gerek yok.” diyerek sitemini dile getirdi. (Muttalip Akkuş)
