Öner, Maraş’ın 12 Şubat 1920 yılında inancın düşmanın tüm modern silahlarına galip gelerek fedakarlıklarının en büyük sembolünün bundan tam 98 yıl önce verilen İstiklal Madalyası olduğunu söyledi.
Bu madalyanın nasıl kazanıldığının özellikle aile bireylerinin çocuklarına anlatması gerektiğine de değinen Öner, “Sosyal yönden incelendiğinde kentin tümünün bu savaşa katıldığı ve vatanını canı bahasına da olsa nasıl savunduğu açıkça görülür.” diye konuştu
Öner; “Maraş’ın Kurtuluş Savaşında şehir halkının hep birlikte direniş göstermesi ve çevre vilayetlerinin de yardımına koşması büyük takdir toplar. Kurtuluş Savaşı sonrasında Ankara’dan Maraş’a bir yazı gönderilerek, Milli Mücadeleye katılanların listesi istenir. Şehrin ileri gelen yöneticileri toplanır, bir durum tespiti yapar. Sonunda Ankara’ya “Maraş’ta Milli Mücadeleye katılmayan tek bir fert bile yoktur” cevabı verilir. Bunun üzerine 5 Nisan 1925 yılında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi; İstiklal Madalya’sının Maraş’ta fertlere değil, şehre verilmesini kararlaştırır. Maraş yine Milli Mücadeledeki fedakarlığından ötürü TBMM tarafından, 7 Şubat 1973 tarihinde de “ Kahramanlık” payesiyle ödüllendirilir.
İşte bu destanı yazan bizim atalarımız, ülkemizi korumak ise bizim sorumluluğumuzda. Kahramanmaraşlı hemşerilerimiz istiklal mücadelesinde her zaman en ön saflarda yerini almıştır. Bu düşüncelerle şehitlerimizi rahmetle yad eder, Kahramanmaraş’ın kurtuluş bayramını tebrik ederim.” dedi.