Gün 31 Mart 1909’da Bu Millete Atılan Kazığın Rövanşını Alma Günüdür

Türkiye’de 31 Mart seçimleri yaklaşırken bizde millet olarak seçim sathı maaile girmiş bulunmaktayız. Elbette büyük bir devlet iseniz seçimde sancılı oluyor. Jeopolitik konumunuz, ekonomik şartlarınız, tarihi geçmişiniz bu sancıların ana tetikleyicisi oluyor.

Gün 31 Mart 1909’da Bu Millete Atılan Kazığın Rövanşını Alma Günüdür

Gün 31 Mart 1909’da Bu Millete Atılan Kazığın Rövanşını Alma Günüdür

Türkiye’de 31 Mart seçimleri yaklaşırken bizde millet olarak seçim sathı maaile girmiş bulunmaktayız. Elbette büyük bir devlet iseniz seçimde sancılı oluyor. Jeopolitik konumunuz, ekonomik şartlarınız, tarihi geçmişiniz bu sancıların ana tetikleyicisi oluyor.

22 Ocak 2019 Salı 17:06

31 Martı sadece bir tarihi terim olarak görmeyiniz; çünkü 31 Mart bu ülkenin ve milletin milli hafızalarında acı bir çağrışım yapıyor.

‘Bidon kafalı’, ‘göbeğini kaşıyan’ adamalar nitelemesi yapılan bu necip millet, elbette bu yakıştırmayı yapan jön Türklerin cemazı evveliyatı unutmadı.

31 Mart 1909 da karşımıza İttihat ve Terraki olarak karşımıza çıkan şer şebekeleri bir ulu çınar olan Devleti Aliye-i Osmaniye’yi nasıl parçaladıklarını akıllarından çıkarmıyor.

Ama tarih ilmi nankör ve be vefabir ilimdir. Sık sık yoklamazsan kendini insana unutturuyor.

Şöyle bir bakacak olursak sahi 31 Martta ne olmuştu?

Hafızalarımızı tazeleyelim o halde.

Osmanlı İmparatorluğu doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde bir takım sorunlara çözüm bulma aşamasındayken Siyonizme, arzı mevdut sahasını açmaya çalışan bir güruh tıpkı şimdiki gibi batıdaki sahiplerinden emir alıp ulu hakan Sultan Abdulhamithana ve nevi şahsında bu aziz millete aşikare bir savaş açmış acısını bugün yani 100 yıldır unutturmayacak bir darbe teşebbüsünde bulunmuşlardı.

15 Temmuzda başarılı olamayan hainler o gün başarılı olmuşlardı. Koca bir devleti parçalayıp ümmetin onur ve namusunu 100 yıl batıya tarumar ettirmişlerdi.

Şöyle bir padişahın içinde olduğu dönemin şartlarına bakacak olursak, yine darbe en yakın isimlerden gelmişti. 15 Temmuzda da yine aynı sahneydi.

Sultan istibdatçı, padişah hürriyet düşmanı, zalim, katil hatta hatta İslamın halifesine bazı sözde dini tabakadan sayılacak kişilere padişahın küfürde olduğu hakkında fetva bile yayınlatmışlardı.

Dönem karanlıktı, gri tonlu aydın müsveddeleri de bu durumu körüklemeye çalıştığı bir ortamdı.

Devleti alinin sultanına ve hatta asrın en siyasi padişahına bu yakıştırmayı yapanlar bugün yine Osmanlı bekası olan bu Cumhuriyetin seçilmiş liderine aynı yakıştırmayı yapmıyorlar mı? Osmanlının toparlanmasına fırsat vermeden, eski gücüne kavuşmaması için her türlü entrikayı çevirmiyorlar mıydı?

Ya bugün?

Savunma sanayi ihracatı rekorlara koşan, uluslararası havacılıkta lider olan, sahada karşısındaki dünya devlerine bile kendine göre pozisyon aldıran Türkiye’yi güneyden, kuzeyden ve batıdan kuşatma hareketine girmediler mi?

BEYLER!!! Dert belli; dik durmazsanız feryadı Arakandan, Urumçi’den, Filistin’den, Yemen’den Patani’den, Somali’den gelen bir parçalanmayla karşı karşıya kalacağız.

Unutmayın bu Avrasya kıtasının kaderidir 100 yılda bir devletin yıkılıp bir devletin minimize edilmiş bir şekilde kurulması.

Bu millet engin ferasetiyle bu coğrafyanın kaderini değiştirecek azme ve irfana sahiptir.

100 yıllık plan yapanlar 1900’lerdeki sahneyi tekrarlamak istiyorlar ama bu millet o günkü millet değil bunu görmezden geliyorlar.

31 Mart yerel seçimlerinde yani tam yüz yıl sonra hesaplaşma vakti geldi.

Eğer seçilmiş lider güç kaybına uğrar, sendelerse 16 Nisan millet referandumu dahil 24 Haziran başkanlık seçimlerine de gölge düşürecekler!

Bu günün azgın ittihatçıları  15 Temmuzdaki kazanımlarımız dahil 251 şehit, 4 bin gazimizle aldığımız bu harbin rövanşını alacaklar.

Seçilmiş hükümet ve liderini gayrı meşru ilan edip meşruluk tartışması açarak sokakları karıştıracak, batıdaki efendilerine yedirdikleri kemiklerin hakkını ödeme telaşına gireceklerdir. Bizden bir yüz yılımızı daha çalıp gelecek nesillerimize kara bir leke bırakmamızı sağlayacaklardır. Bugüne denk yapılan alt-üst yapı, sağlık, ulaşım, sosyal-siyasal kazanımızlar bir bir gidip 1000 yıl sürecek 28 Şubatları geri getireceklerdir.

UNUTMAYIN !!

Anadolu bizim son yurdumuz. Bizim bundan başka üstünde yaşayacak bir devletimiz ve dahi toprak parçamız yok!

Ta ki 31 Mart yerel seçimlerine kadar lider güçlenip bu seçimden çıktıktan sonra bizim olan ama işgal altında tutulan misakı milli topraklarımıza kavuşuncaya  kadar. O halde gün birlik ve beraberlik günü

Gün 31 Mart 1909 da bu millete atılan kazığın rövanşının alınma günü.

Gün AK yarınlara ulaşma günü.

31 Mart Zaferiniz kutlu ve mübarek olsun.

MAZLUMLARIN  sığınağı Cennet mekan Sultanı Abdulhamithan’ın ruhu şad olsun.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
abdulbaki günışığı 5 yıl önce

sarayı koruyan asker daha donanımlı olmasına rağmen, abdulhamid han islam kanı dökülmesin diyerek bu it sürüsüne karşı koymadı. büyük hata idi. o gün o itleri bu gün yaptığımız gibi çöpe dökse idik, bu günleri yaşamazdık. ibret almak ile ilgili .

banner374

banner367

banner366

banner360

banner326