Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ardından

Nakşiben tarikatına bağlı İsmailağa Cemaati lideri (Mahmut Efendi Hazretleri k.s.) Mahmut Ustaosmanoğlu hayatını kaybetti.

Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ardından

Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ardından

Nakşiben tarikatına bağlı İsmailağa Cemaati lideri (Mahmut Efendi Hazretleri k.s.) Mahmut Ustaosmanoğlu hayatını kaybetti.

24 Haziran 2022 Cuma 17:01

Din adamı, mutasavvıf, Nakşibendi tarikatına bağlı İsmail Ağa Cemaati lideri, Asıl adı Mahmut Ustaosmanoğlu olup, medyada ve tarikat çevrelerinde Mahmud Efendi olarak tanınmaktadır. Müridlerince kendisine Hazrat-ü Mevlânâ Eş-Şeyh Mahmud En-Nakşibendî El-Müceddidî El-Hâlidî El-Ûfî lakabı da verilmiştir.

Mahmud Efendi Hazretleri k.s. 1929′da Trabzon vilâyetinin Of kazasının Miço (Tavşanlı) köyünde doğdu. Babası, köy imamı ve çiftçi Mustafa oğlu Ali Efendi, annesi Tufan kızı Fâtıma Hanım'dır.

İlme Başlaması, Hocaları ve İcazeti

Mahmud Efendi, altı yaşındayken hafızlığını babası ve annesinde yaptı. Hafızlığını bitirdikten sonra Ramazan ayında Kayseri’ye gidip o bölgenin muteber ulemâsından olan Tesbihcizade Ahmed Efendi’den sarf, nahiv ve Farsça okudu. Kayseri’de bir sene kaldıktan sonra memleketi Of’a dönerek zamanın en meşhur kıraat âlimi Mehmed Rüşdü Aşıkkutlu Hoca Efendi’den Kur’ân-ı Kerîm kıraat etti.

Belağat, ilm-i kelam, tefsir, hadis, fıkıh ve usûl-ü fıkh gibi sâir ulûm-i şer?iyyeyi ise aklî ve naklî ilimlerde mütehassıs ulemâdan ve Süleymaniye Medresesi dersiâmlarından olan eniştesi Çalekli Hacı Dursun Fevzi Efendi’den ikmal ederek henüz on altı yaşında iken icazet aldı. Kendisi okurken okutmaya başladığı talebelerini yedi sene kadar okuttuktan sonra askere gitmeden icazet verdi.

Şeyhi Ali Haydar Efendi’yle Tanışması ve İlme Verdiği Değer

1952 yılı sonlarında, askerde bulunduğu sırada ise hayatının seyrini değiştirecek olan en büyük üstadı

ve şeyhi Ahıskalı Ali Haydar Efendi’yle tanıştı. Ali Haydar Efendi Hazretleri Osmanlı sultanlarından son dört padişahın huzur hocalarından olup, Meşîhat-ı İslâmiyye’de Hey’et-i Te’lîfiyye Reisi idi. Askerlik sonrası şeyhi Ahıskalı Ali Haydar onu İsmailağa Camii'ne imam tayin etmek için davet etti. 1954'te İsmailağa'da imamlığa başladı. 1996'da 65 yaşını doldurduğu için aynı camiden emekli oldu.

Şeyhi Ali Haydar Efendi’nin vefatıyla Mahmud Efendi Hazretleri’nin hayatında yeni bir merhale başlamış oldu. Bir taraftan imamlık yaparak cemaatle, bir taraftan talebe okutmakla, diğer bir taraftan da Ali Haydar Efendi Hazretleri’nin vasiyeti vechile tarikat ehli ihvanı irşâd ile meşgul oluyordu.

İmamlık yaptığı İsmailağa Câmii’ni hem tekke hem medrese hem de irşad merkezi olarak kullanıyordu. Osmanlı medreselerinde takib edilen usul üzere daha askere gitmeden önce memleketinde birçok talebe okutmuş ve birçok kimselere icazet vermiş olan Mahmud Efendi'den İstanbul’da da birçok imam, vâiz ve müftü ders aldı.

Mahmud Efendi çok sayıda köye giderek insanları ilim öğrenmeye çağırıp durdu. Kendisine “Bir emriniz, bir arzunuz var mı?” diye soranlara “Her mahalleye bir kız bir erkek medresesi yapın” diye cevap verirdi.

Mahmud Efendi'nin İlme Teşvik Konusunda Bazı Sözleri Şöyledir:

“Ey talebeler! Sizler, kurumuş toprakların yağmur yüklü bulutları, direksiz kubbenin direklerisiniz.”

“Ömrümden üç nefesim kalsa size okuyun, okuyun, okuyun derim.”

“Sizin yerinizde olsam bu sabah kahvaltı yapmadan ilme başlardım.”

Mahmud Efendi Hazretleri ilme teşvik babında vaazlarında defalarca şu sözleri tekrarlamıştır: “Boğaz köprüsünü alelâde marangozlar, demirciler yapabilir mi? Büyük mühendisler, büyük mimarlar lazım. İşte bu din köprüsünü de küçük hocalar yapamaz, büyük âlimler lazım.”

Bu arada kadınların cahil kalmalarına gönlü razı olmadığından bu konuda da yeni bir çalışma yapıyordu. Kadınlara İslamiyet’i en kolay yine kadınlar anlatabileceği için onlardan da hocalar yetiştirmek gerekiyordu. Erkeklerin, kendilerine mahrem olmayan kadınları hele ki böylesine bozuk bir zamanda okutmaya kalkmaları birçok mahzuru beraberinde getireceğinden bu işe şöyle bir çare buldu; Kendisi önce erkekleri okuttu, sonra erkek hocalara hanımlarını ve kızlarını okutmalarını emretti. Kocalarından veya babalarından okuyan hanımlar da diğer hanımları okuttular.

Kadınların nurlarını söndüren unsurlar erkeklerinkinden daha az olduğu için kısa zamanda kadın medreseleri çoğaldı ve yayıldı. Öyle ki okuyan kadınların sayısı erkekleri geçti. Nice kızlar hâfızlık yaptı ve niceleri hoca olup sâir kadınların hidayetlerine vesîle oldular.

İlim ve Tarîkatı Birleştirmesi

Mahmud Efendi, şeyhi Ali Haydar Efendi Hazretleri gibi ilim ve tasavvufu cem eden zülcenâhayn bir zat idi. Tarîkat üzerinde titizlikle durmakla birlikte şeriattan taviz verilmesine de müsaade etmemiştir.

Bu mevzudaki sözlerinden biri şöyledir: “Mürşid olarak bilinen bir şahısta şerîatı tatbik var ise, o şahısta tarîkat da vardır. Şerîat yok ise tarîkat da yoktur, o şahıs mürşid olamaz.”

Âlimlerin Kendisi Hakkındaki Sözleri

Ali Haydar Efendi, kendi yerine bıraktığı Mahmud Efendi Hazretleri hakkında: “(İlahî koruma sayesinde) Henüz Mahmud’umun sol tarafına bir seyyie(günah) yazılmamıştır. Mahmud’umun eli Benim elimdir. Bende ne varsa Mahmud’uma verdim. O’nu sevmeyen âhirette Beni göremez.” demiştir.

Ali Haydar Efendi’den ve Zâhid el-Kevserî’den icazet alan alimlerden Emin Saraç Hoca, Mahmud Efendi'yi sıkça ziyaret eder ve çeşitli vesilelerle: “Ali Haydar Efendi Hazretleri’nin murâdını Mahmud Efendi hayata geçirmiştir, çünkü Ali Haydar Efendi’nin tek arzusu ilmin yayılması ve (sakal, cübbe-şalvar ve çarşaf gibi) İslam şiârının canlanmasıydı” demiştir.

“Çanakkale 'den geçemeyip vatana giremeyen düşman çanak antenden geçip evimize girdi bile...” diyen Mahmud Efendi hakkında laiklik aleyhinde konuşmalar yaptığı, hatta televizyon aleyhinde sözler sarfettiği gerekçesiyle çok sayıda dava açılmışsa da tamamı beraatla sonuçlanmıştır.

Mahmut Efendi, teyzesinin kızı Zehra Ustaosmanoğlu ile evli ve Ahmet Ustaosmanoğlu, Fatıma Ustaosmanoğlu, Abdullah Ustaosmanoğlu adlarında üç çocuk babasıdır. Halen İstanbul'da yaşamaktadır.

ESERLERİ:

Ruhu`l-Furkan Tefsiri (Henüz 18. cilde kadar yazılmıştır Açıklamalı Kur'an tefsiri), Sohbetler (6 Cilt, Yapmış olduğu sohbetler), Risale-i Kudsiyye (2 Cilt, Yanyalı Mustafa İsmet Garibullah'ın eserinin tercüme ve izahı), Umre Sohbetleri, Fatiha Tefsiri, Âyete'l Kürsî ve Amene'r-Rasûlü Tefsiri, Kur'an-ı Kerim'in Faziletleri ve Okuma Âdabı, Efendi Babam Buyurdu ki, Kurân-ı Mübîn ve Kelime Mânalı Meâl-i Âlîsi, Kuran-ı Mecid ve Tefsirli Meali Alisi, Efendi Hazretlerimizin Hatm-i Hâce Sohbetleri, İrşadül Müridin, Mahmud Efendi Hazretlerinden Duâlar, Asrın Müceddidi Mahmud Efendi Hazretleri ile Huzur İkliminde İrşad Umresi (2011), Uluslararası İnsanlığa Hizmet Sempozyumu Ödül almıştır....

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner374

banner367

banner366

banner360

banner326