Liyakatle Emek Verenleri Hak Ettiği Yerde Değerlendirmek

Liyakatle Emek Verenleri Hak Ettiği Yerde Değerlendirmek

Kahramanmaraş’ta hastane müdürleri ve sağlık yöneticilerinin atanmasına yönelik sürecin başlaması, sıradan bir idari gelişme değildir. Bu süreç; son 15 yılda şehre kazandırılan sağlık yatırımlarının hangi anlayışla sürdürüleceğini ve bundan sonraki planlı yatırımların kimlerin eliyle hayata geçirileceğini gösterecek önemli bir eşiktir.

Bugün Kahramanmaraş’ta sağlık alanında ortaya konulan her yatırımın arkasında; masa başı tercihlerden çok sahada alınmış sorumluluklar, doğru planlama ve fedakârca verilen emek vardır. Özellikle deprem öncesinde kurumlarını güçlü tutan, deprem sonrasında ise olağanüstü şartlar altında hizmetin kesintisiz devam etmesi için gece gündüz çalışan yöneticilerin ortaya koyduğu performans, mutlaka dikkate alınmalıdır.

Bu şehir, ağır bir afet yaşamış ve buna rağmen ayağa kalkma iradesini korumuştur. Böylesi bir süreçte sağlık kurumlarını ayakta tutan anlayış; görev aşkıyla hareket eden, sorumluluktan kaçmayan ve “önce memleketim” diyerek inisiyatif alan yöneticilerin emeğiyle mümkün olmuştur. Bugün yürütülen atama süreci, işte bu emeğin nasıl değerlendirileceğini de ortaya koyacaktır.

Kahramanmaraş, artık planlı ve uzun vadeli sağlık yatırımlarının konuşulduğu yeni bir döneme girmiştir. Bu dönemde yapılacak tercihler; sadece bugünü değil, önümüzdeki yılların sağlık hizmetlerini de doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle atamaların; kişisel ilişkilerden, günlük tartışmalardan ve dar bakış açılarından uzak, tamamen liyakat ve hizmet esaslı yapılması büyük önem taşımaktadır.

Bu sürecin merkezinde Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Vehbi Şirikçi bulunmaktadır. Yapılacak atamalar; Sayın Şirikçi’nin liyakate verdiği önemi, şehrine olan bağlılığını ve emeği doğru yerde değerlendirme iradesini açıkça gösterecektir. Bu süreç, aynı zamanda İl Sağlık Müdürü açısından da bir sorumluluk ve güven sınavıdır.

Toplum olarak bu süreci yakından takip ediyoruz. Bu sınavda; siyasi tercihlerin mi, kişisel yakınlıkların mı yoksa şehre gerçek anlamda değer katan, deprem döneminde dahi görev aşkıyla çalışanların mı esas alınacağını hep birlikte göreceğiz. Kamu vicdanı, bu ayrımın net biçimde yapılmasını beklemektedir.

Atama sürecinde; siyasi yakınlık, kişisel ilişkiler, kulis faaliyetleri ve torpil algısı oluşturabilecek her türlü yaklaşımın tamamen dışarıda bırakılması gerekmektedir. Kamu yönetiminde en küçük adaletsizlik, en büyük güven kaybını beraberinde getirir.

Bu yazı bir isim dayatması değildir. Bu yazı; liyakatle çalışan, mesleğini seven ve zor zamanlarda sorumluluk almaktan kaçmayan insanların hak ettikleri şekilde değerlendirilmesi yönünde yapılmış açık ve samimi bir çağrıdır.

Kahramanmaraş, koltuk sevdası olmayan, makamı değil hizmeti önceleyen yöneticilerin şehridir. Bu şehir, kendisi için emek verenleri unutmaz ve doğru zamanda doğru yerde değerlendirilmelerini ister.

Çünkü kamu hizmetinde adalet, bir tercihten öte, bir şehrin geleceğine atılan imzadır.