Epeyce masraf istiyordu.!
Gülsüm , Burayı kafanda ki gibi yapsak bile, cemal ustanın dükkanına vereceğin para ve yapacağın masrafı ancak buraya harcarız dedi.!
Bana bir metre bulabilirmisin,kalem ve not alacağım kağıtta dedi.!
Açık olan esnafın birinden gülsümün istediklerini bulup geldim.!
İyice ölçüp yazdık.!
Anahtarı tekrar baydara götürdük,anahtar bizde kalsın yarın usta getirip ne kadar masraf gideceğini öğreneceğiz dedik.!
Ordan fethiye lisesinin yanında ki, kırtasiyeciden,gülsüm bir takım kağıtlar,kurşun kalem vs aldı ve eve geldik.!
Gülsüm, ,ben dükkana ne yapacağımızı çizeyim dedi.!
Gülsüm epeyce uğraştıktan sonra,hazır dedi.!
Yarın mermercileri gezer fiat alırız dedi.!
Diğersi gün kahvaltının ardına çarşıya indik,baydara mermercileri sorduk, kendilerinin iş yaptırdığı ustaya gitmemiz için adres verdi.!
Mermerciye vardık gülsümün çizimini gösterdik, bütün ölçüleri vardı.!
Usta hesap çıkardı, komple bitirebiliriz bu dükkanı dedi.!
Çay dezgahı mermer,birde yan ve arkada dezgah vardı birde lavabo,buraların duvarları fayans olacak,yerler ve dükkanın içi ve dış taban karo olacaktı.!
Elektirik,su,,boyaahşap işleri de dahil fiat çıkardı biraz pazarlık yaptık, bir hafta içinde bitireceklerdi.!
Cemal ustanın dükkanından ucuza bile mal oluyordu.!
Baydara geldik ve biz buraya şu kadar para harcayacağız bu adamlar bize bir iki senede çık demezler değilmi diye sorduk.!
Beş yıllık sözleşme yapılır cevabını aldık.!
Tamam yapalım sözleşmeyi dedik.!
Diğersi gün dükkanın işlerine hemen başladılar,mermerciye anlaştığımız paranın bir bölümünü peşin verdim gerisini iş bitiminde diye anlaştık.!
Şimdi yapacağımız bir iş kaldı dedim gülsüme.!
Kaldığınız pansiyondan eşyalarını almaya gidelim dedim, tamam dedi, öyle sevinmiştiki,kıyafetlerinin haricinde,kendisi için önemli belgelerde varmış valizinde.!
Pansiyona vardık, gülsüm kadına eşyalarını almak için geldiğini söyledi, kadın şu kadar borcun var dedi.!
Ben hemen lafa girdim biz sadece gülsümün eşyalarını alacağız yarı parası bize düşer dedim, kadın ayak diredi.!
Ben biraz diklenince, gülsüme gel vereyim dedi.!
Kadının parasını verdik, gülsümün eşyalarını, alıp eve götürdük.!
Öğle olmak üzereydi, gülsüm ben eşyalarımı bir elden geçireyim sen git dedi.!
Dükkana vardım ustalar çalışıyorlardı, esnaf hayırlı olsun diyordu, çok iyi yaptın diyorlardı.!
Akşam oldu ustalar biz biraz daha çalışacağız dediler, ben ayrıldım, biraz meyve ve ekmek alıp eve vardım.!
Kapıyı çaldım, kapıyı çok güzel bir kız açtı, sanki bu bizim gülsüm değildi,nutkum durdu,cıvıl cıvıldı,gülücükler saçıyordu, hoş geldin dedi.!
Evime bahar gelmiş çiçekler açmış dedim.!
Ayağında siyah bir pantolon, üstünde kalın çizgili, kremi boğazlı bir kazak giymiş, saçlarını kalınca örmüş bambaşka bir gülsüm vardı.!
Gel yemek hazır sana süprizim var dedi.!
Masaya oturduk tabakları daha önceden masaya koyup hazırlamıştı.!
Önce bulgur pilavı, sırası ile turşu,soğan, ayran doldurdu, bir taraftanda gülümsüyordu, bir insan bu kadar güzel gülemezdi, bir kıza gülmek bu kadar yakışamazdı.!
Şimdi sıra süprizmde dedi, kurufasülye idi, ev yapımı yufka ekmekte çıkardı.!
Bu yemekler çok güzeldi ama gülsüm dahada güzeldi.!
Gülsüm ben senin gözlerini mavi biliyordum, yeşilmiş ya diyebildim, gülsüm dahada gülüyordu.!
Gerçektende bugüne kadar ben gülsüme bir kıza bakar gibi hiç bakmamıştım.!
Bu yemekler senin işin değil dedim, komşu teyze geldi biraz sohbet ettik,eşi vefat etmiş, iki kızı varmış biri almanyada,biri ankaradaymış, teyze getirdi dedi.!
Geçmişine rahmet olsun dedim.!
Yemeği yedikten sonra, gülsüm haydi dükkana gidelim aklıma bir şey geldi ustalara demem gerek dedi.!
Dükkana vardık ustalar işi bırakmak üzerelerdi.!
Gülsüm ustaya, şu pencere iki pirket eninde, birer pirket daha çıkaralım, birde şurdan,aspiratör yeri açacağız,birde baca yapacağız dedi.!
Dükkanı kapattık anahtarı ustaya verdik.!
Eve doğru giderken kalaycının dükkanının hemen orda bir hareketlenme gördüm, sende gördünmü diye gülsüme sordum evet, bir çocuk, karton kutu ile üstünü örttü.!
Hemen kartonu kaldırdım bir kadın ve yanında iki küçük çocuk vardı.!
Ne yapıyorsunuz burda dedim.!
Kadın, yatiik dedi.!
Yav bacım iki küçük çocukla kartonu altınıza ve üstünüze almışsınız, donar ölürsünüz burda dedim.!
Ne yapak gardaşım gedecek yerimiz yok dedi.!
Gülsümle bakıştık, gülsüm başını salladı.!
Kalkın o zaman bizim eve gidiyoruz dedim.!
Kadın ve çocukları aldık eve vardık.!
Karnınız açtır sizin,yemekleri ısıtalım dedim.
Kadın ben ısıtırım dedi.!
Yemeklerini yediler, çayı gülsüm daha önceden demlemişti ısıtıp çay iştik.!
Bacım konuşmandan anteplisin belli, ne işiniz vardı orda dedim.!
Kadın başladı göz yaşları içinde anlatmaya, hayırsız bir kocası varmış çok çekmiş, ailesi çok ilğilenmemiş, fethiyede halasının oglu ile teyzesinin kızı evliymiş, onların yanına kaçmışlar, iş aramış bulamamış, bir gün eve geldiğinde çocuklar ve çantası dışardaymış, teyze kızıda komşuya haber bırakmış, biz bir aydan evvel gelmeyiz diye, komşuda bana söyledi.!
Bu kadıncağız kısa boylu 35 yaşlarındaydı,tombul biriydi, çocuklarda büyük kız yedi yaşında, küçük oglan beş yaşındaydı.!
Benim yatağımı verdim onlara, bende pansiyona gittim.!
Diğersi gün, bir ikinci el eşya satan dükkandan çekyat,buzdolabı,ocak,tüp aldım, bir pikapla eve getirdim.!
Gülsüme para verdim evin eksiklerini alırsınız dedim ve dükkana gittim.!
Bir ara gülsümler yanıma geldiler, epeyce şey almışlar, bana gelirken bir tencere ile kaşık çatal almamı tenbihledi.!
Et aldınızmı dedim.!
Sadece bulgur,pirinç,mercimek,nohut, vs ve kahvaltılık ile biraz sebze almışlardı.!
Bende biraz kuşbaşı, biraz kıyma, bir tavukla, gülsümün sipariçlerini alıp eve geldim.!
Kadının adı Ayşe idi, ayşe abla evi bir güzel temizlemişti, yemek yapmayıda biliyor,oldukça hamarat bir kadındı.!
İstediğin bir yemek varmı dedi bana ayşe abla.!
Sen kafana göre yap ablam ne olsa yerim ben dedim.!
Bugün yetişmez yarın size dolma yapayım dedi.!
Allaah derim.!
ARKASI YARIN
