696 SAYILI KHK ile birçok kamu işçisi kadroya geçirilmiş olmasına rağmen, kamu hastanelerinin yemekhane hizmetlerinde çalışan binlerce emekçi kapsam dışı bırakılmıştır.
Bugün hâlâ, 4734 SAYILI İHALE KANUNU dışında tutulan bu çalışanlar, alt işveren firmalara bağlı şekilde çalışmakta;
hem özlük hakları hem de ücret güvenceleri bakımından ciddi mağduriyet yaşamaktadır.
VERİLEN SÖZLER TUTULMADI, HAZIR DOSYALAR RAFLARDA KALDI
Bu süreçte kaç bakan değişti, kaç defa söz verildi…
Taşeron işçiler her seçim döneminde umutlandırıldı; fakat umutları sık sık yarım bırakıldı.
Hazırlanan dosyalar, yapılan sunumlar, oluşturulan raporlar; hepsi tamamlanmasına rağmen bir türlü hayata geçirilmedi.
Bugün itibariyle, bu emekçiler toplu sözleşme hakkından, sosyal haklardan ve adil ücret sisteminden hâlâ mahrumdur.
GÜVENCESİZ ÇALIŞMANIN AĞIR SONUÇLARI
Taşeron emekçilerinin yaşadığı temel sorunlar açık ve nettir:
• Düşük ücretler
• Sosyal haklardan yoksunluk
• İş güvencesinin olmaması
• Sürekli ihale ve firma değişimiyle belirsiz bir gelecek
• Kıdem tazminatı, yıllık izin ve banka promosyonu gibi en temel hakların bile risk altında olması
Bu durum sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik bir yıpranma yaratmaktadır.
Çünkü her sabah işine giderken “Acaba firmamız değişti mi? İşimiz devam edecek mi?” kaygısıyla çalışmak, çalışanın sağlığını da yaşam düzenini de sarsmaktadır.
KAR PAYI ŞİRKETLERE, EMEĞİN SAHİBİNE DEĞİL
Bugün taşeron düzenindeki en çarpıcı gerçeklerden biri şudur:
DEVLET TAŞERON FİRMALARA YÜKSEK KAR PAYLARI ÖDERKEN,
BU KAZANCIN HİÇBİRİ İŞÇİYE YANSIMAMAKTADIR.
Bu durum hem adaletsiz hem de sürdürülemez bir uygulamadır.
ÇÖZÜM NETTİR: EMEKÇİNİN KAMUYA GEÇİRİLMESİ
Çalışma hayatında adaletin sağlanabilmesi için atılması gereken adımlar bellidir:
• TAŞERON FİRMALARA ÖDENEN KAR PAYI DOĞRUDAN İŞÇİYE AKTARILMALIDIR.
• YEMEKHANE PERSONELİ KAMU ÇALIŞANI STATÜSÜNE ALINMALIDIR.
• ÜCRETLER, SOSYAL HAKLAR VE ÇALIŞMA KOŞULLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR.
• İŞ GÜVENCESİ SAĞLANMALI, BELİRSİZLİK SONA ERDİRİLMELİDİR.
• İŞ BARİŞİNİ BOZAN TÜM UYGULAMALAR KALDIRILMALIDIR.
Bu sadece bir talep değil, emeğin onuru ve insan hakları gereğidir.
BU ÜLKENİN GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLARI: TAŞERON İŞÇİLER
Hastanelerde, yemekhanelerde, gece nöbetlerinde görev yapan taşeron personel…
Bu ülkenin görünmeyen omurgasıdır.
Onların emeği olmadan hiçbir kurum sağlıklı şekilde çalışamaz.
Ancak onlar, yıllardır en ağır yükü taşıyan ama en az değer verilen kesim olmaya devam etmektedir.
Bu durum kabul edilemez.
HAK GECİKTİKÇE HAK OLMAKTAN ÇIKAR
Taşeron işçilerimizin talebi çok basittir:
“Güvenceli bir çalışma hayatı istiyoruz.”
Bu talep, bir lütuf değil;
bu ülkenin alın teriyle çalışan insanlarının en temel hakkıdır.
SÖZÜN ÖZÜ;
EMEĞİN SESİ SUSMAYACAK
Bu mesele yalnızca bir çalışma hayatı sorunu değildir;
bir vicdan, adalet ve insanlık meselesidir.
Ben,
MERYEM İÇYER
İŞÇİDER İÇ ANADOLU BÖLGE BAŞKANI olarak,
Taşeron işçilerin yıllardır süren bu adaletsizliğine karşı ses olmaya devam edeceğim.
Emeğin hakkı teslim edilene kadar,
Taşeron işçi güvenceli bir çalışma hayatına kavuşana kadar,
Mücadelemiz sürecektir.