Rıfat Şükrü Bey ve Nazire Hanım'ın oğlu olan Mehmet Kemal Dedeman, 1903'te Kayseri'de doğdu. Babasının vefatı ile öğrenimini bırakmak zorunda kalan Mehmet Kemal Dedeman, babasından kalan ticarethanede genç yaşta iş hayatına başladı.

1924 yılında İzmir’e gitme kararı alan Mehmet Kemal Dedeman ticarethaneyi tasfiye etti. 1927 yılında askerlik görevi nedeniyle Kahramanmaraş’a gitmesiyle bu ilk ticari çalışmaları noktalanmış oldu.

Mehmet Bey askerliğini Kahramanmaraş’ta o dönem 19. Alay komutanlığında yaptı.

Kahramanmaraş’taki askerlik anısını şöyle anlatıyor; “Kahramanmaraş'ta askerde ‘okuyup, yazanlar ileri çıksın’ dediler. 15 kişi kadar ileri çıktık, bir metin söylediler ‘herkes de eline kalemini alsın yazsın’ dediler, yazım ve imla gayet güzeldi.”

Böylece 19. Alayın önce yazıcısı sonra baş yazıcısı olarak askerlik yaptı. Tatsız bir olay gelmeseydi başına sakin bir askerlik geçirecekti. Alay Komutanı Miralay Şükrü Bey, onu gece inzibatların başına tayin etmişti. Her gece 2 inzibatla birlikte Maraş sokaklarında asayişi denetliyorlardı.

Soğuk bir Şubat gecesi çay içmek için açık bir kahvehaneye girdiler. Bir jandarma Yüzbaşısı erlerden birini tokatlayınca Mehmet Dedeoğlu durma müdahale etti, Yüzbaşının elinden silahını aldı. Olay Alay komutanının kulağına gitmedi ama bir süre sonra Alaya gelen müfettiş durumu öğrenince Mehmet Dedeoğlu Divan-ı Harbe verildi. Kendinden rütbece yüksek bir askerin silahını almakla başlayan suçun cezası 30 değnekti. 20 Ekim 1928 günü terhis oldu.

Askerlik sonrası niyeti tekrar İzmir'e gidip ticaret hayatına başlamakta ama annesi engel oldu. Oğlunun Kayseri'de memur olmasını istiyordu, anne sözü dinledi, Kayseri adliyesine zabıt katibi almak için açılan sınava girdi ve kazandı.

Mehmet Kemal Dedeman'ın hayatındaki tek memuriyetti bu oldu ama çalışma biçiminin memuriyetle hiçbir ilgisi yoktu. Sanki Kayseri Adliyesi kendi iş yeriydi, sanki orada kendi işini yapıyordu.

O dönem Türkiye'nin her yerinde yeni Latin alfabesi için eğitim seferberliği başlatılmıştı ve Dedeoğlu Araba Pazarı mevkiindeki kursu başarıyla bitirdi.

1931 yılında Kayseri'ye havacı Subaylar gelmeseydi 1929 yılında girdiği adliye memuriyeti belki de uzun süre devam edecekti. Havacı subaylarla gazino'da yapılan bir tartışma kavgaya dönüştü. Mehmet Dedeoğlu ve ağabeyi Osman Nuri haksızlığa karşı koydukları için tutuklandılar.

Hapishane hayatı başlayan Dedeoğlu, burada da boş durmadı. İngiltere'den bir çorap örme makinesi sipariş etti, hapishanenin içine bir çorap tezgahı kurdu, çorap dokudu, dışarı çorap sattı.

Bu işi cezaevinden çıktıktan sonra da sürdürmeye karar verdi. 18 Şubat 1933'te Kayseri'den Ankara'ya gitmek için trene bindi.

O dönem Ankara imar ediliyor devlet ihaleleri birbirini kovalıyordu Mehmet Dedeoğlu gazetede bir ilan gördü İş Bankası'nın ihale ilanıydı bu, Ziraat Fakültesi inşaatının ustalarına, işçilerine kuru fasulye ve pilav veriyordu. Ama inşaatın kalfasıyla sorun çıktı, Kalfa bedava yemek istiyor vermezse işçileri başka yere götürmekle tehdit ediyordu. Bu yüzden Mehmet Dedeoğlu'nun Ankara'daki ilk işi ancak 41 gün sürebildi. Bu arada sermayesi de iki katına çıkmıştı, kendine bir dükkan aramaya koyuldu.

Yine bakkaliye açmaya karar vermişti…

Mehmet Dedeoğlu'nun parası dükkanın tamamını dolduracak mal almaya yetmemişti. Kayserili zekasını kullanıp ona da çare buldu, dükkanı bölerek küçülttü, gece 12'lere kadar kravatıyla birlikte çalıştı ve dükkanını, işini genişletti.

Ankara Cumhuriyetin 10 yıl törenlerine hazırlanıyordu Mustafa Kemal Atatürk 10 yıl nutkunu söyleyeceği platform için bir ihale açılmıştı, Dedeoğlu Mehmet ilk devlet ihalesine işte bu platformun yapımıyla girişti.

Ankara kentleşip modem bir kent olurken o da taahhüt işlerini sürdürdü. İşleri büyüdükçe yanında çalışanlar da fazlalaştı. Bakkal dükkanlarının sayısı artmış işçiler ve ticaret hayatı ile ilişkileri sıklaşmıştı. Değişen dünyanın olumlu yönlerini benimseyerek yaşamayı ilke edinmişti Mehmet Kemal Dedeoğlu. Yeniliklere, atılımlara, girişime her zaman açık oldu.

Bir yandan taahhüt işleriyle bir yandan bakkal dükkanlarıyla ilgilenirken öte yandan içme suyu meselesine girişmekte hiç tereddüt etmedi. Ankara'ya yeni bir içme suyu getirecekti, su tabii ki Kayseri'den gelecekti.

Birbiri ardına devlet ihaleleri aldı. Bunların arasında karayolları, havaalanları, resmi daireler vardı. Bu arada II Dünya Savaşı çıkmadan önce Kayseri uçak fabrikasının 2. hangarlarının yapımını üstlenmişti. Savaş başlayınca Almanya'dan sipariş ettiği birçok şeyin gelemeyeceği ortaya çıktı. Kemal Dedeoğlu taahhütünün yerine getirmek için gerekli malzemeyi Türkiye'den bulma çabalarına girişti.

Aynı dönemde yaklaşık 4 yıl sürecek olan Kütahya havaalanının onarımı ile lojmanlarının yapımını üstlendi bunu başka hava alanlarının onarımları izledi.

Mehmet Kemal Dedeman, ilerleyen yıllarda İstanbul Yeşilköy, Ankara Etimesgut ve Kütahya Askeri Havaalanları ile Kayseri Tayyare Fabrikası gibi inşaatlarda müteahhitlik yaptı. 1945 yılında, zamanın hükümetince başlatılan Yıldırım Yolları Projesi kapsamında, Kayseri, Kırşehir, Sivas arasındaki yol inşaatlarının yapımını üstlendi ve gerçekleştirdi.

Dedeman Topluluğu, 1947 yılında madencilik alanında çalışmalara başladı. Krom, çinko, kurşun ve manyezit madenlerinin işletmesi ve ihracatı bu alanda gerçekleştirilen ilk çalışmalar oldu.

1958 yılında hayatında önemli bir adım attı Mehmet Kemal Bey ve Bahçelievler'de eskiden Salih Onurtak Paşaya ait olan Köşkü kağıt tüccarı Mahmut Nedim Bey'den 220 bin liraya satın aldı.

Mehmet Kemal Dedeoğlu'nun Ankara'daki işleri 60'lı yıllara girildiğinde yeni renkler kazanmaya başladı.

Dağlarda, tepelerde çalışmayı iyi bilen Mehmet Kemal Bey, lüks, halı döşeli salonlarda hizmet sunmanın da yararına inanır olmuştu. Bu inanç sayesinde Türkiye'nin ilk yerli Otel zinciri Dedemanlar doğdu.

Ankara Dedeman Otel'in yapımı 1960'ları buldu. Ankara Dedeman başkentinin en seçkin Oteli olarak görkemli bir açılışla hizmete girdi.

Ankara'da bir otel sahibi olmak Mehmet Kemal Bey'in hayatında önemli kökten bir değişikliğe yol açtı.

Aile adını değiştirdi, bu değişiklik Kemal Dedeman'ın hiçbir konuda muhafazakar davranmak yanlısı olmadığının tipik bir örneğidir. Zamana ve koşullara uyma esnekliği ile ‘Dedeoğlu’ soyadı ‘Dedeman’ oldu.

Mehmet Kemal Dedeman'ın turizm sektöründeki ilk girişimi, 1966 yılında Dedeman Ankara'nın açılması ile başladı.

Bu tarihten itibaren başta oteller olmak üzere, eğlence ve hizmete yönelik işletmelerle yeni yatırımlar birbirini izledi.

Yıllar önce, içindeki ülke sevgisi ve inancıyla yola çıkan Mehmet Kemal Dedeman, gerçekleştirdiği yatırımların yanı sıra eğitim-sağlık kurumları inşası ve iç donanımlarına yaptığı bağışlarla ülkesine hizmet vermeye devam etti ve "Devlet Üstün Hizmet Madalyası'na" layık görüldü.

12 Şubat 1998 günü, 95 yaşında vefat eden Mehmet Kemal Dedeman, Dedeman Topluluğu Onursal Başkanı idi.