6 Şubat 2023 sabahı, saat 04.17… Kahramanmaraş merkezli depremler yalnızca bir bölgeyi değil, 11 ili ve milyonlarca insanı etkiledi. Yerle bir olan binalar, canını kaybeden insanlar, yok olan hayatlar… Ancak karanlığın ortasında bir ışık belirdi: Devletin gücü ve İradesi.
Devletin tüm kurumları, STK’lar, gönüllüler, vakıflar, dernekler ve tek yürek olmuş milyonlar.
Bu yazı, iftiralarla karalanmaya çalışılan ama adanmışlığıyla örnek olan kurum amirlerinin, devlet görevlilerinin ve sahadaki yüz binlerin alın terine bir vefa yazısıdır. Çünkü hakikat, sessizliği kaldırmaz. Ve hak edene hakkını teslim etmek, öksüze kaftan giydirmektir.
AFAD: SADECE KURTARMA DEĞİL, YENİDEN İNŞA
Depremin ilk saniyesiyle birlikte AFAD, tüm birimleriyle harekete geçti. Ancak ne acıdır ki, onlarca personelini kaybederek sahaya indi. Buna rağmen kalan ekipler, insanüstü bir çabayla can kurtardı, yardım ulaştırdı, umut inşa etti.
- 55 ayrı konteyner kentte 200 bin vatandaşa yuva sağlandı.
- Bugün 28’i kapanmış, 27’si aktif olan konteyner kentler arasında kalan son 2 merkez de kısa sürede boşaltılacak.
- 65 bin hak sahibinden 20 bini evlerine yerleştirildi. Yıl sonuna kadar bu sayı 38 bine ulaşacak.
- Tarım ve hayvancılık için kırsalda 2200 ahır planlandı; Büyük bölümünün temeli atıldı, kalanını ise Yıl sonuna yetiştirmek için çalışmalar son sürat devam ediyor.
Bu süreci kahramanca yöneten isim: AFAD İl Müdürü Tayfun Temur
Temur ve ekibi, “Son hak sahibi evine kavuşmadan bize uyku haram” anlayışıyla, felaketi yönetecek değil, çözecek iradenin başında durdu.
ÇEVRE ŞEHİRCİLİK: SADECE BETON DEĞİL, GELECEK İNŞA EDİLİYOR
Deprem sonrası güvenli yapılaşmanın, planlı dönüşümün ve denetimli yeniden yapılanmanın yürütücü gücü: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü.
- 27 bin kişi yerinde dönüşüm başvurusunda bulundu.
- AFAD ile koordineli yürütülen kalıcı konut projelerinde aktif görev alındı.
- Yapı denetimleri, çevresel risk analizleri ve şehir planlamaları titizlikle sürdürüldü.
Bu sürecin mimarı: İl Müdürü Ahmet Şahin
Ahmet Şahin, sadece bina değil, sağlam şehirler, direngen toplumlar inşa ediyor. Kurumun başarısı; amirin vizyonu ve sorumluluğuyla doğrudan ilişkilidir. Bu vizyon, Kahramanmaraş’ın geleceğini şekillendiriyor.
BÜYÜKŞEHİR VE KASKİ: TOPRAĞIN ALTINDAKİ KAHRAMANLIK
Deprem, yalnızca üstyapıları değil, altyapıyı da yerle bir etti. İçme suyu sistemleri, kanalizasyon, drenaj hatları çöktü. Ancak yerin altında sessiz, görünmeyen ama hayati bir yeniden doğuş başladı.
- KASKİ, tarihin en kapsamlı altyapı yenileme operasyonunu yürüttü.
- Onlarca kilometrelik içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hattı yeniden inşa edildi.
- Şehir planlamasında altyapı, deprem dirençli sistemlerle yeniden ele alındı.
Bu çalışmaları bizzat koordine eden isim: Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel
Fırat Görgel, “Bizim meselemiz siyaset değil, bu şehrin hayatta kalması” diyerek, halktan aldığı güçle altyapıdan sosyal hizmetlere kadar her alanda omuz verdi.
DEZENFORMASYONLA MÜCADELE: İFTİRALARA GEÇİT YOK
Tüm bu kurumlar canla başla çalışırken, bazı kesimler felaketten medet umarak itibarsızlaştırma kampanyalarına girişti. Sosyal medya üzerinden “iddia” kisvesiyle yayılan karalama içerikleri, artık kamu düzenini tehdit eden bir boyuta ulaşmıştır.
- Bu tür içerikler:
• Belgesiz, delilsiz ve maksatlıdır.
• Kamuoyunu yanıltmakta, kurumlara güveni sarsmaktadır.
• Felaketten bile siyasi veya şahsi rant devşirme çabasıdır.
Bu noktada artık sessizlik suça ortaklıktır.
- Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı ve
- Basın İlan Kurumu Gaziantep İl Müdürlüğü derhal harekete geçmelidir.
Türkiye bir hukuk devletidir. Basın Kanunu, Dezenformasyonla Mücadele Yasası ve Türk Ceza Kanunu gereğince; kamu görevlilerini hedef alan, iftira niteliği taşıyan içeriklerle ilgili yargı mekanizması devreye girmelidir.
Bu, yalnızca kişisel itibar değil, kamu vicdanının korunması meselesidir.
KAHRAMANLARA SAHİP ÇIKMA VAKTİDİR
Tayfun Temur…
Ahmet Şahin…
Fırat Görgel…
Bu isimler sadece görevli değil, Kahramanmaraş’ı omuzlarında taşıyan liderlerdir.
Kurumlar, onların fedakârlığıyla yön buldu; millet, onların dirayetiyle ayağa kalktı.
Kamu kurumlarında başarı, yalnızca mevzuatla değil, onu uygulayan yöneticilerin cesaretiyle mümkündür. Bu cesarete sahip çıkan bir toplum, geleceğini güvenle inşa eder.
Bugün yapılması gereken:
İftiralara kulak tıkayıp, alın terine selam durmaktır.
Susmak değil, konuşmak…
Unutmak değil, unutmamaktır.
Çünkü bu üç kurum ve onları yöneten üç babayiğit, yüzyılın felaketine karşı bu şehrin yüz akı olmuştur.