Mektupta, Gazze'de yaşanan insani dramın artık kritik bir aşamaya geldiği belirtilerek, Türkiye'nin tarihi bir sorumlulukla yeni bir liderlik örneği göstermesi gerektiği vurgulandı.
Sivil toplum temsilcileri, “Bizler bu ülkenin duyarlı vatandaşları olarak, zulme karşı sesimizi ilk günden beri yükselttik. Meydanlara indik, yürüyüşler yaptık, basın açıklamaları gerçekleştirdik, imza kampanyaları düzenledik, uluslararası farkındalık çalışmaları yürüttük. Bugün ise deniz yoluyla ablukanın kırılması için harekete geçmiş bulunmaktayız” ifadelerine yer verdi.
"Gazze'nin Bir Dakika Bile Kaybedecek Zamanı Yok"
Açık mektupta, Gazze’deki sivil halkın kaybedecek bir dakikası dahi kalmadığına dikkat çekilerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte kullandığı “Milletim en büyük danışmanımdır” sözüne atıf yapıldı. “Bugün de sizden sadece İslam coğrafyasını değil, tüm insanlığı insanlık nöbetine çağırmanızı istiyoruz” denilen mektupta, Türkiye’nin küresel vicdanın sesi olarak daha somut adımlar atması gerektiği belirtildi.
48 Saatlik Süre ve Uluslararası Koalisyon Çağrısı
Kahramanmaraş Platformu tarafından dile getirilen talepler arasında, İsrail’e ablukanın kaldırılması için 48 saat süre verilmesi ve bu gerçekleşmediği takdirde Türkiye’nin destekçi ülkelerle birlikte harekete geçeceğini ilan etmesi yer aldı.
Yapılacak girişimin askeri değil, tıbbi ve insani amaç taşıyan uluslararası bir koalisyonun tesisi için olduğu vurgulandı:
“Bu çağrı hiçbir askeri riski barındırmamaktadır. Aksine, uluslararası kamuoyunun vicdanıyla buluşmuş, küresel bir insani refleksin harekete geçirilmesini hedeflemektedir.”
"Davos’taki Cesur Duruşun Devamını Bekliyoruz"
Mektupta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davos’ta sergilediği duruşun tüm İslam dünyasında büyük bir yankı uyandırdığı hatırlatılarak, “O gün nasıl ki ümmetin sesi olduysanız, bugün de bu çağrıyı sizden bekliyoruz” denildi.
Sivil toplum kuruluşları, Türkiye’nin bu girişime öncülük etmesiyle hem tarihî hem de insani bir sorumluluğu yerine getireceğini, milyonlarca insanın da bu adımı desteklemeye hazır olduğunu belirtti.
"Evimizi, Arabamızı, Gelirimizi Bu Davaya Adaya Hazırız"
Metinde ayrıca halkın bu konuda yalnızca söz değil, eylem de ortaya koymaya hazır olduğu vurgulandı. “Bizler sahip olduğumuz evimizi, arabamızı, maaşımızı bu davaya adamak için seve seve vermeye hazırız” denilerek, dayanışma ruhuna dikkat çekildi.
Sonuç: Tarihe Geçecek Bir Liderlik Bekleniyor
Açık mektubun sonunda, Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adının, ablukanın kaldırılmasına öncülük eden bir ülke ve lider olarak tarihe geçmesini arzuladıkları ifade edildi.
