1980 yılında rahmetli Turgut Özal’ın öncelikli 28 il teşvikinden yaralanan Kahramanmaraş, o zamanki çırçır fabrikalarının hepsini bugün modern hale gelecek fabrikalar haline getirmek için dönüşüme soktu. Sırasıyla 1990-93-98-2000-2004-2006-2008-2012-2014-2016-2018 ve 2019 yılında sıçrama hamlesi yapan Kahramanmaraş irili ufaklı 1.100 tekstil fabrikası ile Türkiye’yi devler ligine soktu. Perakende sektöründe bulanan tüm ünlü markaların fason üretimi yapan kent, ikinci ve üçüncü nesil tekstil patronları ile ivmesini güçlü tutuyor.
Tekas Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Sezal, Gazete Maraş’a yaptığı açıklamada, son yenilikler ile teknik tekstil alanında da gelişmeler olduğunu belirtti.
PANDEMİ SEKTÖRÜ VURDU AMA DÜZELECEK
2019 yılının Aralık ayında başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin tekstil sektörüne etkisinin büyük olduğunu belirten Sezal: “İlk zamanlar vaka oluştuğu için fabrikaya kapatma kararı aldık. Şu anda alınan tedbirler sayesinde işletmemiz Sağlık Bakanlığı standartlarına uygun hale getirildi.” dedi
TEKNİK ALTYAPI SÜRÜYOR
“Endüstri 4.0 ile ilgili çalışmalarımız sürüyor” diyen Sezal şöyle konuştu: “ Makinelerimizin randımanı görmek için, ürünün makineye girişinden işlenmiş haline kadar olan süreyi takip ediyoruz. Endüstri 4.0’ın artısı bizim için hammade olarak giren bir ürünün bitmiş haline kadar olan her şeyi takip edebiliyoruz.
MARKA ÜRETECEĞİZ
İtalya marka üretiyor. Biz fason üretim yapıyoruz. Bizim marka olabilmemiz için gençlerin çalışması lazım. O markayı da devlet destekli marka yapabilirsek, dünyaya duyabiliriz. Bizim özelimizde çalışmalarımız devam ediyor. Marka eksikliğimiz var. Üretimin her kalemi Kahramanmaraş’ta yapılabiliyor.
PAMUK İHTİYACIMIZ VAR
Keşke Amerikan pamuğu yerine Türkiye’de üretilse. Bizim için çok büyük bir avantaj olacak. Aşırı derecede bir destek olmadığı için ekim sahaları her geçen gün düşüyor. Pandemi sonrası Tekstil daha da ivme kazanacak. Nasıl ki sağlık bitmezse tekstilde öyle. Pamuk ile alakalı yatırımlarımızın hepsini planlıyoruz. Brezilya ve ABD pamuğunu çok sevdiğimiz için değil, mecbur olduğumuz için alıyoruz. Büyük işletmelerin hepsi piyasa koşullarına göre alımlarını yaparak, üretim hattını durdurmamak için elinden geleni yapıyor.”
