Fatih Ölmez, ‘Yeni Ufuklar, Ekonomide Çin, Politikada Rusya’

Mali Müşavir ve İş insanı Fatih Ölmez Türkiye’nin değişen politikaları ve siyasi çizgisi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin ekonomi politikası çok kısa bir sürede hızla değiştiğini ifade eden Ölmez, politikada Rusya Ekonomide Çin Modelinin benimsendiğini ifade ederek bunun etkilerine işaret etti.

Fatih Ölmez, ‘Yeni Ufuklar, Ekonomide Çin, Politikada Rusya’

Fatih Ölmez, ‘Yeni Ufuklar, Ekonomide Çin, Politikada Rusya’

Mali Müşavir ve İş insanı Fatih Ölmez Türkiye’nin değişen politikaları ve siyasi çizgisi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin ekonomi politikası çok kısa bir sürede hızla değiştiğini ifade eden Ölmez, politikada Rusya Ekonomide Çin Modelinin benimsendiğini ifade ederek bunun etkilerine işaret etti.

08 Aralık 2021 Çarşamba 15:36

Ölmez şu değerlendirmelerde bulundu;

Türkiye’nin ekonomi politikası çok kısa bir sürede hızla değişti. Ekonomideki öncelikler farklılaşırken, Merkez Bankası parasal duruşunu ve para politikasının kurgusunu radikal bir şekilde değiştirdi. İşadamları, piyasa oyuncuları, çalışanlar ve ekonomistler uzun bir süre ne olup bittiğini anlamaya çalıştılar ama sonunda uygulamaya konulan politikaya dair bir netlik oluştu. Bu noktada ekonomi yönetimine sorulması gereken bazı sorular ortaya çıktı.

Öne çıkan dört ana soru var:

- Yüksek kur bu kadar yararlı ise niçin 2003-2016 döneminde tersine politikalar izlendi? Özellikle 2003-2010 döneminde Türk lirasının aşırı değerlenmesine niçin göz yumuldu?

- Yüksek kurun bu kadar fazileti varsa, 2019-2020 döneminde Türk lirasını savunmak için niçin 128 milyar dolar rezerv eritildi?

- Niçin son dönemlerde 2021 Eylül ayına kadar “yüksek faiz, düşük enflasyon” ilişkisine göre politika faizi belirlendi?

- Düşük faiz-yüksek kur stratejisi niçin 2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programa yansıtılmadı?

Fiyat oynaklıklarının yüksek olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Ahlaki değerlerin sorgulandığı, stokçuluğun arttığı mevcut durumdan fırsat üretmenin yükseldiği bir zamandan geçiyoruz ve kur geçişkenliği sadece enflasyon üzerinde değil, iş ahlakında da bozulma etkisini gösteriyor.

Merkez Bankası verilerine göre, reel efektif döviz kuru (REK), ekimdeki 60,67 değerinden kasımda 54,33’e gerilemiş. Endeks; 2003’ü 100 baz alıyor ve bu değerin altına inmesi, Liramızın değer kaybettiğini (ucuzladığını) gösteriyor. Endeks çok düştüğünde, bu ülkede üretilen ürünlerin çok ucuz fiyattan dışarıya satıldığı anlamına geliyor.

“TÜRK LİRASI UCUZ, YATIRIM YAPIN”

Uluslararası piyasalarda iş yapan yatırımcılar “TL ucuz, TL’ye yatırım yapın” diyorlar. Varlıklar; “finansal ve reel” olarak ikiye ayrılıyor. Normalde yabancı yatırımcı öncelikle finansal varlıklarla ilgilenir. Ancak piyasaların oynaklığı sırasında getirilen sınırlamalar ve artan kredi risk primi yabancının finansal varlıklardan çekilmesine yol açtı. Şimdi kur etkisi ile canlanma bekleniyor.

Türkiye politik açıdan Rusya’ya benzerken ekonomik açıdan da Çin modelini benimsediğini ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkça bunu ilan etti. Değersiz bir TL ve çok değerli bir Dolar ile ithalatı boğabildiği kadar boğarak düşük faizli kredilerle içeride mecburi bir aşırı sanayileşme yoluyla imalat ve ihracatı zorunlu olarak canlandırmaya dayanan bir model.

Son Güncelleme: 08.12.2021 16:24
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner374

banner367

banner366

banner360

banner326