Kuyumcu hassasiyeti ile ilerliyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz Kürtler'i değil terör örgütünü hedef alıyoruz. En büyük desteği Suriyeli Kürtler'den alıyoruz. Kuyumcu hassasiyeti ile çalışıyor, tek masumun burnunun bile kanamaması için gayret gösteriyoruz.

Kuyumcu hassasiyeti ile ilerliyoruz

Kuyumcu hassasiyeti ile ilerliyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz Kürtler'i değil terör örgütünü hedef alıyoruz. En büyük desteği Suriyeli Kürtler'den alıyoruz. Kuyumcu hassasiyeti ile çalışıyor, tek masumun burnunun bile kanamaması için gayret gösteriyoruz.

14 Ekim 2019 Pazartesi 09:36

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Dolmabahçe Ofisi'nde gazete, televizyon ve ajansların yöneticileriyle bir araya geldi. Barış Pınarı Harekâtı'yla ilgili bilgiler paylaşan Erdoğan gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi:
* Bölücü terör örgütü, Amerika tarafından 30 bin kamyonluk silah, mühimmat ve araç gereç teçhiz edilmiş olmasına rağmen ciddi bir direniş ortaya koyamamıştır. En son geçen hafta 400 kamyon daha silah verildi. Resulayn ve Tel Abyad'ın ardından Ayn El Arab ve Haseke tarafını kontrol altına alacağız.

KİLİSEDEN SALDIRIYORLAR
* Sadece belli bir bölgeyi kontrol altına almayı değil, aynı zamanda bunu askerlerimizi ve Suriye Milli Ordusu saflarından savaşan kardeşlerimizi en az riske atarak yapmak istiyoruz. Teröristlerin karşımızda dayanmayacağını zaten biliyorduk. Önemli olan en az kayıpla, en az acıyla bu süreci tamamlamak. Nitekim sahada askerlerimizin ve Suriye Milli Ordusu'nun, karşısında duramayan hainler, sınırlarımıza yakın yerlerden havan ve roketlerle sivil vatandaşlarımızı hedef alıyor. Türkiye'nin henüz operasyon başlatmadığı yerleri seçiyorlar. Saldırıları park, hastane, ibadethane, sokak gibi sivillerin bulunduğu yerlerden yapıyorlar. Amaçları Türkiye'nin karşılık vermesi halinde sivil kayıplar ortaya çıkmasını sağlamaktır. Kilise içinde atış yaptıkları bile vaki. Ancak biz kiliseye karşı bir harekatta bulunsak, bu defa bunu söyleyecekler, "Bak gittiler Kiliseyi vurdular." Masumların kanı üzerinden kendilerine propaganda malzemesi üretmeye çalışıyorlar. Elbette biz bu oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz. Gerekirse 100 tane sivilin arkasındaki tek bir teröristi tespit edip tereyağından kıl çeker gibi onu etkisiz hale getirebilecek tecrübeye, teknolojiye ve ahlaka sahibiz.

* Harekâtımızın Suriye halkını, özellikle de oradaki Kürtler'i değil, teröristleri hedef aldığı açıkça ortada. Kendi güvenlik güçlerimizin ve vatandaşlarımızın hayatlarını riske atma pahasına sivillerin zarar görmemesi için sergilediğimiz hassasiyet, bunun en büyük ispatı. Türkiye'nin asker gücü, şayet insani duyarlılığımız olmazsa, terör örgütün tüm operasyon sahasında birkaç gün içerisinde yerle yeksan etmeye yeterlidir. Ama biz adeta bir kuyumcu hassasiyeti ile çalışıyor, tek masumun burnunun bile kanaması için gayret gösteriyoruz. Operasyonumuzun Kürtleri hedef alması gibi bir durum asla söz konusu değildir. Tam tersine en büyük desteği Suriye Kürtleri'nden alıyoruz. Kürt Sivil Toplum temsilcilerinin yaptığı açıklamalar, askerlerimizin girdiği yerlerde gördükleri hüsnü kabul, bu durumun ispatı.
* Suriye'deki varlığımız Türkiye'nin tamamen kendi sınırlarının güvenliği ve Türkiye'deki Suriyeliler'in güven içinde evlerine dönmelerini sağlamaya yönelik. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği sağlandığında bundan en çok memnun olan ülke Türkiye'dir. Çünkü, hemen yanı başımızda, böylesine büyük insani dramların, istikrarsızlığın yaşanmasının en büyük faturasını biz ödedik, biz ödüyoruz. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Ama topraklarımıza göz dikenlere de acıma lüksümüz yok.

ERDOĞAN'DAN MERKEL'E:
YOKSA TERÖR ÖRGÜTÜNÜ NATO'YA ALDINIZ DA BENİM Mİ HABERİM YOK
* Harekât başladıktan sonra Türkiye içinde ve uluslararası alanda kimlerin nerede durduğunu görme imkanı elde ettik. Bu meşru operasyonu, işgal olarak tanımlayacak kadar şuurunu kaybetmiş ülkeler çıktı. Ülkemizi ekonomik yaptırımlar ve silah ambargoları gibi konularla tehdit edenlere rastlıyoruz. Türkiye'yi, bu tür tehditlerle yolundan döndürebileceklerini sananlar çok yanılıyorlar. Bu konunun ülkemiz ve milletimiz için taşıdığı önemin hala anlaşılamadığını görüyorum.
* Alman Dışişleri Bakanı "Türkiye'ye silah satışını durduracağız" dedi. Bir başka ülke de aynı açıklamayı yaptı. Az önce Şansöyle Merkel'e söyledim. "Bak, Dışişleri Bakanınız bu ifadeyi kullanıyor. Bunu ne ile izah edeceksiniz" dedim. "Biz, sizinle NATO'da müttefik miyiz, değil miyiz? Yoksa terör örgütünü NATO'ya aldınız da benim haberim mi yok?" dedim. Siz, bizden yana mısınız, yoksa terör örgütünden yana mısınız?
* Bir terörle mücadele nasıl yapılır bunun tartışmalarını yapıyoruz, öbür taraftan geliyorsunuz bu terör örgütünün yanında yer alıyorsunuz. Amerika kalkıyor 30 bin TIR silah, araç, gereç, mühimmat Irak üzerinden bunları terör örgütüne gönderiyor. Şu anda, bu silahlarla terör örgütü bize karşı savaşıyor.

TERÖR ÖRGÜTÜYLE MASAYA OTURULMAZ
* Türkiye ile terör örgütü arasında ara buluculuk yapmaya talip olanlar var. Bunlar nasıl başbakandır, devlet başkanıdır anlamak mümkün değil. Siz ne zamandan beri bir devletin terör örgütüyle masaya oturduğunu gördünüz? Bir de kavram açıklamaları yapıyoruz. Diyoruz ki; "'Bak, Türkiye'nin karşısında bir terör örgütü var ve siz bir terör örgütüyle Türkiye'yi mi masaya davet ediyorsunuz? Önce bu yaklaşımınızı bir düzeltin." Sonra "Nein, nein" diyorlar. E ne nein'ı işte söyledim.
* Bazı devletler Türkiye'nin karşısında, arkasından farklı konuşuyor. İsim vermek istemezdim ama canım yanıyor. Onlar dara düştükleri zaman biz, yanlarında yer alıyoruz. Ama bunrlar kalkıyor teröristlerin yanında yer alıyor. Neymiş, "E Kürtmüş." Kardeşim beni Kürt'ü şusu, busu ilgilendirmez. Bunlar insan değil, terörist, ırkçı. Ülkemizdeki 4 milyon mültecinin 400 bini Kürt, 3 milyon 600 bini Arap. Arap'ına da Kürt'üne de biz bakıyoruz. Türkmen, Ezidi, Keldani, Hristiyan var. Onlara da biz bakıyoruz.
* Ermeni Patrikliği, Kadim Süryani Kilisesi ve Süryani Arami Kilisesi'nin harekata destek açıklamaları yaptı. Bunlara çok zulmettiler ve Suriye'yi terk edenler oldu. Sadece bize gelenler değil, Avrupa'ya gidenler de oldu. Sayın Trump'a söylediğim zaman, "Biz bunları bilmiyorduk" dedi. Teröristlerle masaya oturmak gibi kendimizi inkar edecek halimiz yok. Aldığımız siyasi terbiyeyle de bağdaşmaz. Ne karakterimize ne cibiliyetimize ne de tarihi duruşumuza uymaz. Teröristlere karşı duruşumuz onlar 30-35 kilometre derinlik ve en batıdan en doğuya o havzayı terk edene kadar devam edecek.

35 YILDIR TERÖRDEN ZARAR GÖRÜYORUZ
* Bu mesele, Türkiye için bir beka meselesi. Ülkemiz 35 yıldır, terör tehdidi altındadır. Binlerce güvenlik görevlimizi, binlerce vatandaşımızı terör saldırılarında kaybettik. Terörün ülkemize maliyeti artık yüzlerce milyar dolar ile ifade ediliyor. Bir başka ifadeyle Türkiye 35 yıldır terörden ve bağlantılı sorunlardan gördüğü zararı, milli gelirine eklemiş olsaydı, herhalde bugün bulunduğumuz yerin üç kat önünde bir yerde yer alırdı. Örgüt mensupları bu niyetlerini alenen söylemekten de çekinmiyorlar. Nitekim daha operasyon başlar başlamaz ülkemiz topraklarına başlattığı saldırı, terör örgütünün gerçek yüzünü göstermiştir.

TOPUNUZ BİR TÜRKİYE ETMEZSİNİZ
* (Arap Ligi'nde karar alan ülkeler) Enteresan olan şey şu: Bu bölge, siz Arap Ligi'siniz. Biz şimdi burada bu teröristlerle mücadeleyi verirken kimleri kurtarıyoruz? Yerlerinden edilmiş Arapları kurtarıyoruz. Rejim aslında YPG/PYD'yi de savunmuyor. Tam olumsuz onlara karşı açıklamaları var rejimin. Bütün bunlar ortada iken Arap Ligi kalkıyor Türkiye aleyhine karar çıkartıyor.
* Şimdi bunlara ne denir? Sizin topunuz bir araya gelseniz zaten bir tane Türkiye etmezsiniz. Buna rağmen siz petrolünüzle konuşuyorsunuz, dolarınızla konuşuyorsunuz ve belli takıntılarınız var, bu takıntılara dayalı olarak konuşuyorsunuz. Ama Türkiye duruşu ile konuşuyor. 'Nereye ne kadar dolar verirsek oradan ne cevap alırız' siz buna bakıyorsunuz, bizim böyle bir derdimiz yok. Biz şu andaki duruşumuzla herhangi bir ülkeyi değil, mazlumların hakkını almak için bu mücadeleyi sürdürüyoruz.

109 KİLOMETREKARELİK ALANI KONTROL ALTINA ALDIK
Cumhurbaşkanı Erdoğan harekâtla ilgili şu rakamları paylaştı: "Şu ana kadar 109 kilometrekarelik alanda hakimiyet sağlandı. 490 terörist (525'e yükseldi) etkisiz hale getirildi. 440'ı öldürüldü, 26'sı yaralı, 24'ü teslim alındı. 2 askerimiz, 16 Suriye Milli Ordusu (SMO) mensubu şehit. 27 askerimizle 57 SMO mensubu yaralandı. Üç ilimize 652 havan ve roket atıldı. 18 vatandaşımız şehit, 140 yaralı var. Sosyal medyada kara propaganda yürüten 129 kişi gözaltına alındı, 509 kişiye idari işlem yapıldı."

HİSAR'DA SERİ ÜRETİME GEÇİYORUZ
Hava savunma ihtiyaçlarını yerli ve milli imkanlarla karşılamak üzere başlatılan Hisar Projeleri'yle önemli bir aşama daha geride bırakıldı. Dün (önceki gün) yapılan testlerde Hisar-A alçak irtifa hava savunma füze sistemi hedefi yüzde 100 başarıyla imha etti. Hisar askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunmasını amaçlıyor. Sabit ve döner kanatlı uçaklara, seyir füzelerine, havadan karaya atılan füzelere ve İHA'larakarşı etkili bir savunma sistemi. Seri üretimine başlıyoruz. Bu başarı uzun menzilli hava savunma füze sistemimiz Siper bakımından da büyük bir müjde. Sıra Patriot ve S-400 benzeri sistemlere geldi. Onların patriotu varsa bizim de Siper'imiz olacak.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner374

banner367

banner366

banner360

banner326