GAZİANTEP’İN MARAŞ İLE İMTİHANI
KOMŞULUK SADECE SINIR PAYLAŞMAK DEĞİLDİR
Kadim Anadolu kültüründe komşuluk; sadece sınırdaş olmayı değil, dayanışmayı, karşılıklı saygıyı ve ortak değerlere sahip çıkmayı ifade eder. Ancak son dönemde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Kahramanmaraş’a yönelik yaklaşımı, bu anlayışı kökünden sarsmaktadır.
Depremin acısıyla yoğrulmuş, kendi kimliğini yeniden inşa etmeye çalışan Kahramanmaraş, komşusundan destek değil; kültürel bir gasp ve bürokratik bir kayıtsızlıkla karşı karşıyadır.
MARAŞ’IN KİMLİĞİNE GÖZ DİKEN ZİHNİYET
Kahramanmaraş; dondurması, biberi, fıstık ezmesi, eşsiz doğası ve su kaynaklarıyla Anadolu’nun gözbebeğidir. Bu değerler, sadece birer ürün değil; bu toprakların alın teri, tarihidir.
Ancak Gaziantep’in bu değerleri kendi adına tescilleme ve pazarlama çabaları, sadece etik dışı bir rekabet değil, doğrudan bir kültürel hırsızlık girişimidir.
MARAŞ DONDURMASINA “GAZİANTEP” DAMGASI MI?
Dünyaca meşhur Maraş dondurması, “Meşhur Gaziantep Dondurması” adı altında tescil ettirilmeye çalışılıyor. Bu, sadece ticari bir manevra değil, tarihi ve emeği yok saymak anlamına geliyor.
BİBERİ DE SAHİPLENME YARIŞI
Kahramanmaraş biberi, coğrafi işaretini çoktan almışken; Gaziantep’in İslahiye biberi adıyla bu ürünü sahiplenme çabası, kamuoyunda tepkiyle karşılanmış ve hukuki tartışmalara konu olmuştur.
FISTIK EZMESİNDE YARIŞ DEĞİL, GÖLGELEME
Kahramanmaraş’ın geleneksel üretimi olan fıstık ezmesi, “Antep Fıstık Ezmesi” olarak AB’den tescil alınca, Maraş’ın yıllardır süren emeği görmezden gelinmiş oldu.
SUYU MARAŞ’TAN, KÜLTÜRÜNÜ GAZİANTEP SAHİPLENİYOR!
Gaziantep’in içme suyu ihtiyacı büyük ölçüde Kahramanmaraş’tan karşılanıyor. Ancak aynı Gaziantep, Maraş’ın kültürel mirasına karşı gösterdiği bu tutumla, deyim yerindeyse “su içtiği kaba tükürüyor.”
BU REKABET DEĞİL, SÖMÜRÜDÜR
Tüm bu girişimler, bir pazarlama stratejisinin ötesinde, kültürel sömürü ve komşuluk hukukunun ihlalidir.
Gaziantep’in kendi güçlü mutfağı ve değerleri varken, neden komşusunun kültürel mirasını taklit edercesine tescil yarışına girdiği sorgulanmalıdır. Bu tavır, sadece Maraş’ı değil, tüm Türkiye’nin ortak mirasını yaralamaktadır.
DEPREM YIKTI, GAZİANTEP YÜREKLERİ
Kahramanmaraş, 6 Şubat depremlerinde on binlerce can verdi, yıkıldı ama pes etmedi.
Tam da bu süreçte, Gaziantep’in kültürel değerler üzerinden “ön alıcı” pozisyonlara yönelmesi, bürokratik bir aymazlık ve duyarsızlık örneğidir.
Depremde görece daha az hasar alan Gaziantep’in, “yüzyılın mağduru” gibi algı yönetimi yapması ve ardından komşu şehirle yarışa girmesi, vicdanlarda ağır bir yara bırakmaktadır.
GAZİANTEPLİLERE AÇIK ÇAĞRI!
Ey Gaziantepli vatandaşlar!
Her hafta sonu Kahramanmaraş’ın yaylalarında nefes alıyor, serin sularından faydalanıyor, bu coğrafyanın güzelliklerinden doyasıya istifade ediyorsunuz.
Ancak şimdi, yöneticileriniz bu güzelliklerin kaynağına kültürel ihanet içinde.
Bu aymazlığa sessiz kalırsanız, sizler de bu kültürel gaspa ortak olursunuz.
Unutmayın: Komşuluk hakkı, sessiz kalmayı değil; haksızlığa karşı durmayı gerektirir.
Maraş sabırlıdır, ama sabrın da bir sınırı vardır. Eğer bu yanlış tutumlar devam ederse, bu şehrin havası da, suyu da, hoşgörüsü de kapanabilir.
KAHRAMANMARAŞ ARTIK SESSİZ DEĞİL!
Kahramanmaraş konuşuyor!
Bu şehir yalnızca depremin yaralarını değil, kültürel kimliğini de sarıyor.
Gaziantep’in “cambazlıkla” elde etmeye çalıştığı tanıtım politikası, Maraş’ın sadeliği, özgünlüğü ve samimiyeti karşısında anlamını yitirecektir.
Su içtiğiniz şehir konuşmaya başladıysa, bilin ki tarih yeniden yazılıyor demektir.
SON SÖZ
Kahramanmaraş, kendine ait olanı koruyacak, kültürel mirasına sahip çıkacak ve sesini her geçen gün daha da yükseltecektir.
Gaziantep’e düşen ise; komşuluk hukukuna riayet etmek, kültürel mirasa saygı duymak ve kendi değerlerine yönelmektir.
Unutulmasın: Hakla değil, hileyle alınan hiçbir değer kalıcı değildir.