Mazlum-Der toplantısında öne sürdüğüm düşüncelerim

-STÖ’ler geldiğimiz nokta itibariyle kendilerini yeniden gözden geçirip kendilerini çek ettirmeleri gerekir. Toplumun geniş bir kesimi STÖ’lere inancını yitirmiştir. 

Mazlum-Der toplantısında öne sürdüğüm düşüncelerim

Mazlum-Der toplantısında öne sürdüğüm düşüncelerim

-STÖ’ler geldiğimiz nokta itibariyle kendilerini yeniden gözden geçirip kendilerini çek ettirmeleri gerekir. Toplumun geniş bir kesimi STÖ’lere inancını yitirmiştir. 

02 Mayıs 2019 Perşembe 09:15

-STÖ’ler hükümet faaliyetleri dışında asli fonksiyonlarına dönmelidir. Çünkü kuruluş amaçları hükümet dışı müesseseler olarak ön görülmüşlerdir. 

-Mağdur olan insanların dini, etnisitesi, bölgesi sorulmadan hukuk çerçevesinde mağduriyetlerinin dinlenmesi, dillendirilmesi, ele alınmalı ve önlenmesi gerekir.

-Her bir insan hakkı ihlali, kendi koşullarında alınıp değerlendirilip,  mevcut deliller, görüntüler, beyanlar, tanıklıklar çerçevesinde gündeme getirilmeli ve hukuka aykırı ihlal varsa bunun önlenmesi için çalışılmalıdır.

-Toplumun farklı kesimlerinde suç işleyen veya suç ile irtibatlı bireyler olabilir. Bu hukuk ihlalcilerin eylemlerinden dolayı yargılanmaları ve mahkemelerde cezalandırılmaları hukukun gereğidir. Fakat bu suç işleyenlerin bütün aile fertlerinin ve yakınlarının bu suça ortakmış gibi gösterilmesi veya ötekileştirilmesi meşru olmadığı gibi evrensel hukuk norm ilkelerine de aykırıdır.

-Suç işleyenlerin hukuk çerçevesinde cezalandırılmaları sonrası bakmakla yükümlü olduğu aile bireyleri ve yakınları varsa,  sosyal devlet ilkesi gereği bu bireylerin mağdur edilmemesi gerekir.

-Mazlum-Der gibi STÖ’de görev almak, insan hakları ihlali ile ilgili faaliyetlerde bulunmak isteyen kimselerin - mağduriyet olgusunu daha iyi anlamaları için- mutlaka kendilerinin de bir defa dahi olsa  yaşamlarında bir mağduriyet yaşamış olmaları (elzemdir) gereklidir. 

-Mazlumiyetlerin, mahrumiyetlerin, mağduriyetlerin gündeme getirilmesi, anlatılması ve bu mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için mevcut hukuk kuralları ve evrensel hukuk normları çerçevesinde olmalıdır. Hukuk dışına çıkılmaması en temel gaye olmalıdır. 

-Mağduriyetlerin ele alınması ve tartışılmaya açılması kurulu düzenin ortadan kaldırılmasına yönelik bir amaç ile yapılmaması gerekir.

-Toplumda birden fazla ve çok farklı başlık altında mağduriyet, mahrumiyet, mazlumiyet vardır. Bunların tek tek belirlenip ortaya konulması lazım.

-Daha önceki yönetim erklerinin farklı toplum katmanlarına yaşatmış olduğu mağduriyetler, mağdur olanların yönetim erkine kendilerinin gelmesi durumunda, bu mağduriyetleri diğer farklı toplum katmanlarına yaşatmaması evrensel ana temel ilke olmalıdır.

-Teknoloji, sosyal medya ağı, modern müesseseler vs gibi hususlar toplumda iletişimsizliğe sebep olduğundan toplumda mutlaka empati kültürünün geliştirilmesi gerekir.

-Ceza hukukunu ilgilendiren normlarda bazı suç ve suçlu tarifinin yeniden yapılması ve insan temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmeden bir tanımlanmaya gidilmesi elzemdir.

-Toplumda en büyük mağduriyet “algı operasyonları “ “itibar suikastleri” olup bu konuda bu algıya maruz kalmayan hiç bir insanın ve canlının kalmadığı yaşadığımız tecrübelerle sabittir. 

Bu linç kültünü oluşturan “algı operasyonlarına” ve “itibar suikastlarına” tedbir almak, bunlara maruz kalan mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi için çalışılma yapılması ve bu mağduriyetlerin önlenmesi gerekir.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner374

banner367

banner366

banner360

banner326