“Yaşlılık, insanoğlunun engelleyemeyeceği ya da geciktiremeyeceği bir olgudur. Ölüm gerçeği gibi yaşlılıkta herkesin başına gelebilecek, her insanın yaşamak zorunda olduğu bir evredir. Böyle bir gerçeğin farkında olarak, öncelikle gençliğe güvenmemek gerektiğini düşünüyorum. Yaşlılarımız ise tecrübeleri ve deneyimleri ile bize bir harita, bir rehber niteliğindedirler. Onların deneyimleri ve bilgileri ile geleceğe doğru adımlar atabiliriz.

Toplumun temel taşları olan yaşlılarımız, kültür, gelenek ve göreneklerimizin yaşatılmasında da çok etkin bir rol üstlenmektedirler. Bizlere miras niteliğinde olan yaşlılarımızın kıymetini bilmek ve onlara layık olduğu saygıyı göstermek gerektiğine inanıyorum. Onlara sadece bugün değil, yaşamlarında var oldukları sürece, her gün saygı ve sevgi gösterilmeli. Gençlerimiz bugün ya da yaşlandıktan sonra kendilerine nasıl davranılmasını istiyorlarsa, yaşlılara da aynı şekilde davransınlar. Bugünlerimizin yarınlarımızı oluşturduğu bilinci ile hareket ederek, bir gün hepimizin aynı süreçten geçeceğini unutmayalım lütfen.

Özellikle toplu taşıma araçlarında bu hassasiyeti göstererek yaşlılarımıza yer vermeyi ihmal etmeyelim. Yaşlanınca oluşan yalnızlık duygusunu onlara hissettirmemek adına büyüklerimizi ziyaret edip, hürmet ederek, onların hayır duasını alalım. Aile büyüklerimizin, akrabalarımızın yanı sıra huzur evinde bulunan yaşlılarımıza, kimsesizlerimize daha çok sahip çıkalım. Rabbim tüm yaşlılarımıza sağlık, sıhhat ve uzun ömürler versin.”