Kahramanmaraş Sanayici ve İşadamları Derneği (KASİAD) ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) tarafından düzenlenen ‘Endüstri 4.0 Farkındalık Eğitimi’ tamamlandı.
İşadamlarının yanı sıra akademisyenler, öğrenciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de katıldığı eğitimin açılışında konuşan KASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Arpasatan, üretim hızını artırmanın ve ürün kalitesini stabil tutmanın Endüstri 4.0 bakış açısı ile mümkün olabileceğini söyledi. “Biz rakibimiz ülkelerden iki kat daha hızlı koşmak zorundayız” diyen Arpasatan, şu uyarılarda bulundu: “Endüstri 4.0 ciddi bir stratejik anlayışla ele alınmalı. Hammaddeden enerjiye ve işçilik algımıza kadar yeni yapılanmayı enine boyuna sorgulamalıyız. Sanayi çalışanlarına pozitif ayrımcılık yapılarak insan altyapısı hızla oluşturulmalı; emeklilik ve SSK cephelerinden teşvikler sağlanmalı.”
Endüstri 4.0’ın geleceğinin sadece gelişmiş ülkelerde değil aynı zamanda gelişmekte olan ve işgücüne dayalı üretim yapan Çin gibi ülkelerde bile algılanıp gerekli adımların atıldığına işaret eden Arpasatan, gelecek yıl satılacak robotların yarısından fazlasının Asya ülkelerinde kullanılmasının beklendiğini, bunun da Endüstri 4.0 kavramına gelişmekte olan ülkelerin verdiği önemin göstergesi olduğunu söyledi.
Yok olan işler kadar yeni iş alanları çıkmakta
Endüstri 4.0 dönemiyle birlikte üretimde insan ihtiyacına duyulacak gereksinimin ciddi ölçüde azalacağı, üretim ve tüketim kültürünün yeniden şekilleneceği bir döneme girildiğini ve bunun da beraberinde bazı riskleri getirdiğini dile getiren Arpasatan, şu değerlendirmede bulundu: “Uluslararası danışmanlık şirketi McKinsey’in Kasım 2017’de yayınladığı raporda gelecekteki iş olanaklarıyla ilgili uyarılar yer almaktadır. Şimdiye kadar yaşanan teknolojik değişimlere bakıldığında, yok olan işler kadar; hatta ondan daha fazla yeni iş alanları çıkmakta. Üretim süreçlerinde yapay zekâ ve otomasyonun yaygınlaşmasından etkilenecek işgücünün 2030’a kadar 800 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Bu sayı o tarihte oluşacak olan toplam işgücünün yüzde 30’u düzeyinde. Bu neredeyse her 3 kişiden birinin işinin tehlikede olması anlamına geliyor. Yine aynı raporda 2030’da işgücünün yüzde 8-9’unun hali hazırda mevcut olmayan, yeni ortaya çıkacak mesleklerde istihdam edilebileceği projeksiyonu yer almakta. Yani yapay zeka ve otomasyonun neden olacağı verimlilik artışı; yani üretimde insan emeğine olan ihtiyacın düşüş hızı, yeni mesleklerin ortaya çıkma hızının bir hayli üzerinde. McKinsey raporu bu durumdan en fazla gelişmiş ülkelerde ki işgücünün, özelliklede vasıfsız işgücünün etkileneceğini, ancak etkinin yalnızca vasıfsız
çalışanlarla sınırlı kalmayacağını göstermektedir.”
KOBİ’ler zihniyet değişikliği yapmadan Türkiye kalkınamaz
DÜNYA gazetesi yazarı Dr. Rüştü Bozkurt da, Endüstri4.0’ın avantajları sayesinde Amerika hangi fırsatlara sahipse, Türkiye’deki yöneticiler, akademisyenler ve gazetecilerin de de aynı fırsatlara sahip olduğunu ifade ederek, “Bunu akıllıca kullanırsak geleceğin refah toplumunu yaratır, kullanamazsak yaratamayız. Bugün Endüstri 4,0’ı anlamazsak, yaşam biçimi haline getirmezsek, burada maddi ve kültürel zenginlik üreterek insanların refahını arttıramazsak, suçu başka yerde aramaya gerek yok” diye konuştu. Türkiye’nin bugünkü KOBİ’lerle bir yere gidemeyeceğini ifade eden Bozkurt, “Çünkü bugünkü KOBİ’ler rekabet edebilir ölçek, teknoloji ve yönetim anlayı-
şından uzak. Onun için de ağ yapıları içinde örgütlemek zorundayız. KOBİ’lerde zihniyet değişikliği yaratmadan Türkiye’nin kalkınması mümkün değil. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde bütün ürünlerin doğası değişecek. İçerisinde bir algoritma, bir yazılım olmayan hiçbir ürünün satılması mümkün olmayacak” dedi.
3D yazıcılar, nesnelerin interneti hayatımıza bir anda girdi
DOĞAKA Kahramanmaraş Koordinatörü Ertuğrul Kazancı da yapay zekâ, akıllı üretim, 3 D yazıcılar, nesnelerin interneti, büyük veri, bulut bilişim gibi kavramların hayatımıza bir anda girdiğini ifade ederek, mali desteklerinin ajansın nitelikli insan kaynağı, gelişmiş altyapı olanakları, ileri teknoloji ile rekabet gücü ve yaşam kalitesi yüksek bölge vizyonu çerçevesinde şekillendiğini söyledi. (Dünya Gazetesi-Ali Eskalen)
