Ünlü gazeteci ve yazar kahramanmaraşı anlattı!

Ünlü Gazeteci, Yazar ve fotoğrafçı Lütfi Özgünaydın Aydınlık'ta aldığı köşe yazısında Kahramanmaraş'ın tarih, kültür ve gezilecek yerlerini anlattı.

Ünlü gazeteci ve yazar kahramanmaraşı anlattı!

Ünlü gazeteci ve yazar kahramanmaraşı anlattı!

Ünlü Gazeteci, Yazar ve fotoğrafçı Lütfi Özgünaydın Aydınlık'ta aldığı köşe yazısında Kahramanmaraş'ın tarih, kültür ve gezilecek yerlerini anlattı.

02 Ekim 2019 Çarşamba 09:30

İŞTE O YAZI...

Kahramanmaraş tarihi ve sanatlarıyla öne çıkan bir kent

Bugün Çukurova’dan çıkıp Kahramanaraş’a gidelim kaleden kente bakalım onca beton yığınının arasından seçilen ve kente ruh veren o değişik minareleri görelim.

Sonra kentin içine girip o özel insanları elleriyle sanatı yıllarca sürükleyip günümüze getiren Zanaatkârlara gidelim dükkanların önünde duralım... Haydi başlayın okumaya, gidiyoruz...

Kahramanmaraş’ı çok severim. Çukurova’da fotoğraf çalışıp Kemaliye’ye doğru yola çıkarken oraya uğrardım... Hani açıkçası gerçeği de yazayım. Dondurmaya giderdim. “Kahramanmaraş’ta bir dondurma yiyelim öyle geçelim” derdim eşime... Önce kaleyi çıkarız kente üstten bakıyorsunuz, hemen o zarif minareler göze çarpıyor. Değişik formlar ahşap... Beton yığınlarının arasından insanın yüreğini buluyor o görüntüler, Kale yüksekte kent önünüzde kalıyor.

Tarihini anlatmayacağım geçmişini her yerde bulabilirsiniz ancak ben madalyasını yazayım. Halkın gösterdiği kahramanlık ve direnişten ötürü 5 Nisan 1925 yılında İstiklal madalyası verilmiş, 7 Şubat 1973 tarihinde de Kahramanmaraş adı verilmiş. Böylesine kahraman ve güzel insanların yaşadığı kent insanı neden geçtiğimiz yıllarda acılar çekti... Doğrusu insan bunu düşünüyor. Sokaklarda konuştuğum insanların hepsi çok munis çok içten insanlar... Kahramanmaraş insanını ben çok sevdim.

GEZİLECEK YERLER

Kahramanmaraş’ta, kent içinde gezilecek en önemli yer kale. Sokaklarda eski konutlar aradım malesef eski evler yok denecek kadar az birkaç örnek var. Yeni dikilen Sütcü İmam Anıtı, Kurtuluş Anıtı gibi değerler var. Ancak müzeyi mutlaka gezin. Müzesinde çok değerli parçalar var. Eğer bir kente giderseniz önce müzesini sorun ve mutlaka gezin. Kurtuluş Müzesi’ni de gezin.

İl merkezinde ve ilçelerde doğal güzellikler var. İl merkezi içinde, müzelerle birlikte Taş Hanı gezin Ekinözü içmelerine uğrayın ve Döngel Şelaleleri’ni de görün...

Ve bakır kazanlar çok önemli, çekiçlenerek yapılıyorlar

EL SANATLARI VE MARAŞ

El sanatları Kahramanmaraş’a inanın bir güzellik içtenlik ve görsellik kazandırıyor. Kahramanmaraş Belediyesi bu insanları desteklemiyorsa o dükkanlar kapanıyorsa çok yazık olur... Belediyeler geçmiş geleneklerimizin yaşam biçimlerimizin var olduğu o sanatları lütfen koruyun, yardım edin, destekleyin... Onlar yitip giderse yazık olur. Bir sokak içinde bir yemenicinin önünde bir saat fotoğraf çalıştım torunu ile de fotoğraflarını çektim onunla sohbet ettim. Eski araç lastiklerinin üstüne yemeni geçiriyordu. Bu köylüler için yakın tarihte çok önem verdikleri bir ayakkabıymış. Başka neler yok ki... Bakırcılar o kocaman kazanları çekiçle döğerek yapıyorlar... Sağlıklı bakır kazanlar... Onlarda üzümler kaynatılıyor, pekmezler, pestiller yapılıyor... Bakır müthiş sağlıklı bir şey.

Ve ahşap oymacığılı ve sandıklar... Muhteşem gelin sandıkları var. Bu önemli bir gelenek her gelin böyle cevizden yapılmış oymalı sandıklar götürür... Kahramanmaraş bu sandıklarıyla ünlü. Şimdi çeşit çeşit boy boy yapmışlar ve küçük masalar için bile var.

Türk el sanatlarının önemli örneği sırma işlemeciliği, köşgerlik, dokumacılık, dericilik, keçecilik, çıkrıkçılık, hallaçlık, yemenicilik sanatları da önemliymiş...

DONDURMA YİYELİM Mİ?

Yaşar Pastanesi’ni açmış yıllar önce Mehmet Kanbur. Bu dükkan büyümüş Mado olmuş. Kahramanmaraş’ta otantik büyük bir dükkan; baklava ve diğer tatlılar ilave edilmiş. Bıçakla keserek yiyorsunuz, bu dondurmayı. Zaten reklamcılık önemli bir iştir. Bu dondurmanın satırla kesildiğini hep öne sürüp firmayı büyüttüler... Bugün Mado bir dünya markası ve her yerde şubeleri var.

Ben İstanbul’da Beylerbeyi Hasippaşa’da oturuyorum. Beylerbeyi’ne iniyoruz dondurma yemek için. Mayısta, şimdi ne oldu bilmiyorum bir top beş liraydı. Mado’nun yöneticileri büyümüşsünüz dünyaya ulaşmışsınız halkın içinden çıkmışsınız. Lütfen bu kadar şişirmeyin. Fiyatlarınızı sürekli artırmayın. Biz çok kere yiyemiyoruz. Bu da benim size bir önerimdir. Bu halk sizi büyüttü bu halka uygun fiyatlarla dondurma yedirin.

İşte böyle oradan ayrılma zamanı geldi... Malatya’ya doğru bizim oralara bizim topraklara doğru. Malatya da benim toprağım, yakında orada olacağım ve Malatya’yı kaysıyı anlatacağım.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner374

banner367

banner366

banner360

banner326